Giriş Saati : 22.01.2009 13:24 Güncelleme : 22.01.2009 21:02
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 81 ilin valisine tehdit altında bir seçim atmosferine asla müsaade etmemeleri uyarısında bulunarak, "Zira bu ülkenin bu devletin bir istihbarat teşkilatı var. Bu istihbarat teşkilatıyla sizin uyumunuz çok çok önemli. Sizler burada iradenizi iyi kullanacak ve istihbarat örgütünden gerekli bilgileri bu noktada alacaksınız ve ona göre de gerekli müdahaleleri yeri geldiğinde yapacaksınız" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara'da bulunan 81 ilin valisiyle düzenlenen toplantının açılışında bir konuşma yaptı. Yeni atanan valileri tebrik ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, "81 ilimizin en yüksek mülki amirleri olarak omuzlarınızda ağır bir sorumluluk taşıyorsunuz. Şehirlerimizin her türlü sorunuyla baş etmek şehirlerimizsin mamur ve bayındır hale getirmek için büyük bir özveriyle çalışıyorsunuz" dedi.
Valilerin özellikle son yıllarda şehirlerin geçmişte fazlasıyla ihmal edilmiş meselelerini telafi etmek için daha yoğun bir mesai içinde olduğunu bildiklerini söyleyen Erdoğan şehirlerin de son dönemde çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve değiştiğini söyledi. "BİZ YÖNETİCİLİĞİ MAKAM MEVKİ SAHİBİ OLMA YERİ GÖRMÜYORUZ"
Erdoğan, şehirle bütünleşmiş, halkla iletişim kurmuş ve kaynaşmış, her an halkın içinde olan, her an projeleri ve yatırımları yakından takip eden, sorunlara çözüm üretmenin gayreti içinde olan valileri görmek istediklerini belirterek şöyle dedi:
"Biz valilerimizi, şehirlerimizde devletin tebessüm eden yüzü, şefkat dolu yüreği, kucaklayıcı, sahiplenici koruyucu eli olarak görmek istiyoruz. Valilerimizi ulaşılamaz makamlarında değil, mezrada, köyde, beldede, ilçede görmek, şehrin içinde halkla muhabbet ederken, halkın sorunlarını dinlerken görmek istiyoruz. Bu şekilde çalışan valilerimizi gördükçe halkımızın memnuniyet ve övgüsünü duydukça bizler de memnun oluyoruz. Bu ülkenin Başbakanı, bakanı hiçbir kompleks hissetmeden, hiçbir çekincesi, hiçbir tereddüdü olmadan ülkemizin her yanının karış karış geziyorsa, her bir şehrimizin valisi de ilini karış karış gezecek.
Eğer yönetimden anladığımız halka hizmet üretmek halkımızın dertlerine derman olmaksa halkımızla mutlaka kaynaşmak zorundayız. Biz yöneticiliği makam, mevki sahibi olma, millete efendilik etme yeri olarak görmüyoruz. Tam aksine millete hizmet etme milletin gönlünde yer edinme uğraşı oyarak görüyoruz." "ARTIK MASA BAŞINDA YÖNETİM DEVRİ SONA ERMİŞTİR"
Türkiye'de on yıllar boyunca bir çok alanın ihmaline zemin hazırlayan en önemli sebeplerden birisinin halkla temasın siyasetçilere bırakılması, bürokrasinin ise halkla iletişimini önemli ölçüde koparması olduğunu belirten Erdoğan, "Yıllar boyunca bürokrasi ile halk arasındaki makas açılmış ve bürokrasi kendisini halkın çok çok üzerinde bir yerde görmeye başlamış halkımız da bürokrasiyi ulaşılamaz bir makam olarak algılamaya başlamıştır. Önceki dönemlerde siyasetçiler de halkı seçimden seçime hatırlamaya başlayınca adeta milletimiz bir yalnızlığa itilmiştir" dedi.
Başbakan Erdoğan, Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" nasihatini anımsatarak, "Devlet bizatihi milletin tak kendisidir ve millete aittir. Milletten teşekkül etmiştir ve millete hizmet için vardır. Yük olmak için değil. Millet devletten, devlet milletten gayri değerlendirilirse o zaman mesafe açılır ve orada yeni yeni sorunlar doğar.
Memnuniyetle ifade etmeliyim ki son dönemlerde tüm yönetim kademelerinin halkımıza yaklaştığı, halkımızla kaynaştığı halkımızın sorunların çözümünde sürecin bir parçası haline getirildiği bir dönem yaşıyoruz. Artık masa başından yönetim devri sona ermiştir" diye konuştu.
Köydes, Beldes, duble yol ve bölünmüş yol çalışmaları hakkında bilgi veren Erdoğan, valilerden bu hizmetleri yakından takip etmelerini istedi. "İSTİHBARAT TEŞKİLATIYLA UYUM İÇİNDE OLUN"
Başbakan Erdoğan, 29 Mart 2009'de mahalli seçimlerin yapılacağını anımsatarak, "Yeni bir demokrasi sınavını inşallah başarıyla geçeceğiz" dedi. Türkiye bu konuda çok ciddi mesafeler aldığını belirten Erdoğan, "Yani "çok demokratım' diyen ülkelerden evvel Allah öndeyiz. Özellikle seçimler noktasında çok öndeyiz. İstiyoruz ki daha ileri bir konuma gelelim" diye konuştu.
Seçimle ilgili çalışmaları ağırlıklı olarak YSK'nın yürüttüğüne işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak mülki ve idari amirlerin öncelikle görevi seçim güvenliğini sağlamak. Sıkıntısız bir seçim süreci yaşanmasını sağlamaktır. Ülke genelinde seçimlerin huzur ve sükunet içinde yapılması için her türlü tedbiri ilgili makamlarımız alıyor. Bu noktada valilerimizim ve emniyet müdürlerimizin de tam bir hassasiyet içinde olmalarını önemli rica ediyorum. Halkımızın hür iradesiyle emniyet içinde huzur içinde oy vermeleri için ne gerekiyorsa onu yapmalıyız. Yani tehdit altında bir seçim atmosferine asla müsaade etmemeliyiz. Zira bu ülkenin bu devletin bir istihbarat teşkilatı var. Bu istihbarat teşkilatıyla sizin uyumunuz çok çok önemli. Sizler burada iradenizi iyi kullanacak ve istihbarat örgütünden gerekli bilgileri bu noktada alacaksınız ve ona göre de gerekli müdahaleleri yeri geldiğinde yapacaksınız. Çünkü bu geçtiğimiz seçimlerde hep yaşanan olaylardır. Tehdit altında olan bölgelerimiz oldu, illerimiz oldu. İlçelerimiz, köylerimiz oldu ve bu tehdit yaşandığı takdirde tabi ki insanlar normal olarak sağlıklı bir irade, demokratik bir irade ortaya koyamıyorlar. Bu demokratik iradesini rahatlıkla ortaya koyduğu zaman çok daha net, çok daha şeffaf, çok daha berrak bir seçimi yaşama fırsatını bulacağız. Seçim sürecinin, propaganda sürecinin, barış içinde, karşılıklı hoşgörü ve nezaket içinde geçmesi için tedbirlerimizi almalıyız. Sorunsuz, demokratik bir anlayış, demokratik bir şölen havasında seçimlerin yapılması için valilerimiz başta olmak üzere ilgili tüm arkadaşlarımız inanıyorum ki canla başla çalışacaklardır."