kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
22 Ocak 2009, Perşembe
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Hukuk muhakemeleri kanunu değişiyor

AA
Giriş Saati : 22.01.2009 19:09
Güncelleme : 22.01.2009 21:02
Yeni Haber
Hakimler, eski eşlerinin, nişanlılarının ve evlatlıklarının davalarına bakamayacak.

TBMM Adalet Komisyonunda, yargılamanın doğru, hızlı ve etkin yürütülmesini sağlamak için hazırlanan 455 maddelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu Tasarısının 59 maddesi daha kabul edildi.

Komisyonda, bugün tasarının 79 maddesi görüşüldü. Bu maddelerden 59'u kabul edilirken, 20'si, tasarının tümünün kabul edilmesinden sonra görüşülmek üzere atlandı.

Bugün kabul edilen maddelerdeki düzenlemelere göre, hakim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden davayı inceleyemeyecek ve karara bağlayamayacak.

Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak, hukuki dinlenilme hakkına sahip olacak. Bu hak, yargılamayla ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerecek.

Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak ve davanın dayanağı olan olaylara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlü olacak.

Hakim, yargılamanın makul bir süre içinde düzenli bir şekilde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlayacak. Hakim ayrıca, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz ya da çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilecek, soru sorabilecek, delil gösterilmesini isteyebilecek.

Hakimin, davaya bakmaktan yasaklı olduğu hallerin kapsamını genişleten tasarıya göre; hakim, kendisine ait olan davaya, eski eşinin, kendisi ve eşinin altsoy ve üstsoyunun, evlatlığının davasına, üçüncü derece de dahil olmak üzere kan veya evlilik bağı kalksa dahi, kayın hısımlığı bulunanların davasına bakamayacak. Hakim, nişanlısının davasına da giremeyecek.

DÜŞMANLIK VARSA REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNULABİLECEK

Hakimin tarafsızlığını şüpheyi gerektiren önemli bir nedenin bulunması halinde, taraflardan biri hakimi reddedebileceği gibi, hakim de davadan çekilebilecek. Hakimin davada, iki taraftan birine öğüt vermesi ya da yol göstermesi, dava hakkında görüşünü açıklaması, davacı ve davalı ile aralarında düşmanlık olması durumunda, reddi hakim talebinde bulunulabilecek.

Taraf, reddi hakim talebini en geç ilk duruşmada söyleyecek. Ancak taraf, reddi hakim sebebini dava sürerken öğrenmişse, ondan sonraki ilk duruşmada bu talebini yapacak.

Reddi hakim talebi, süresinde yapılmamış, sebebe ilişkin inandırıcı delil gösterilememiş ve davayı uzatmaya yönelik yapılmışsa, bu talep kabul edilmeyerek geri çevrilecek.

Reddi hakim talebinin, kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanların her biri, 500 TL'den 5 bin TL'ye kadar disiplin para cezasına mahkum edilecek.
Davada, görevli zabıt katibi hakkında da ret talebinde bulunulabilecek.

Taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılar mirası kabul ya da reddetmişse, belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenecek.

DAVA ARKADAŞLIĞI

Bir hakkın birden fazla kimse tarafından birlikte kullanılması veya birden fazla kimseye karşı birlikte ileri sürülmesi ve tamamı hakkında tek hüküm verilmesi gereken hallerde, ''Mecburi dava arkadaşlığı'' söz konusu olacak.

Mecburi dava arkadaşları, ancak birlikte dava açabilecek veya aleyhlerine de birlikte dava açılabilecek.

Bu tür dava arkadaşlığında, dava arkadaşları birlikte hareket etmek zorunda olacak. Ancak duruşmaya gelmiş olanların yapmış oldukları usul işlemleri, duruşmaya gelmemiş olanlar bakımından da hüküm ifade edecek.

Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilecek. İhbar yazılı olarak yapılacak ve gerekçeleriyle açıklanacak.

Yargılamanın konusu olan hak üzerinde kısmen veya tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilecek. Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer'i müdahil olarak davada yer alabilecek.

Uygulamadaki tereddütleri ortadan kaldırmak ve savcıların hukuk davalarındaki görevlerinin niteliğini ve temelini açıklığa kavuşturmak amacıyla tasarıya; ''cumhuriyet savcısının, kanunda açıkça öngörülen hallerde hukuk davası açacağı veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alacağı'' hükmü de eklendi.

Savcı, resmi dairenin bildirimine rağmen dava açmazsa, ihbar eden resmi daire, savcının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine itiraz edebilecek.

TEMİNAT GÖSTERME

Davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat göstereceği halleri de düzenleyen tasarıya göre, Türkiye'de mutad meskeni olmayan Türk vatandaşları ile borçları nedeniyle ödeme güçlüğü içinde olan davacılar teminat gösterecek.

Davacının adli yardımdan yararlanması, yurt içinde istenen teminatı karşılamaya yeterli taşınmaz malının veya ayni teminatla güvence altına alınan bir alacağının bulunması, 18 yaşını doldurmayan kişilerin menfaatini korumaya yönelik dava açılması durumlarında ise teminat gösterilmeyecek.

Hakim, belirlenen kesin süre içerisinde teminat gösterilmezse, davayı usulden reddedecek.

Sürelerin ne zaman başlayacağı ve biteceği de belirtilen tasarıya göre, süreler, kanunda belirtilecek veya hakim tarafından belirlenecek. Hakim, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, süreleri artıramayacak veya eksiltemeyecek.

Kanunun belirlediği süreler kesin olacak. Hakim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilecek. Aksi halde, belirlenen süreyi geçiren taraf, yeniden süre isteyebilecek. Bu şekilde verilen ikinci süre, kesin olacak.

ESKİ HALE GETİRME TALEBİ

Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde işlemi yapamayan kimse, ''Eski hale getirme'' talebinde bulunabilecek. Bu talep, işlemin, süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren, 15 gün içinde yapılacak.

İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar ''Eski hale getirme'' talebinde bulunmak mümkün olacak. ''Eski hale getirme'' talebi, yargılamanın ertelenmesini gerektirmeyecek. Ancak talebi inceleyen mahkeme, bu talebi haklı görürse, teminat gösterilmek şartıyla yargılamanın ertelenmesine veya hükmün icrasının geri bırakılmasına karar verilebilecek.

Bugün kabul edilen maddelerle birlikte, 455 maddelik tasarının 85 maddesi kabul edilmiş oldu.