Doktor Ahmet Çakar'ın
televizyon için yaratıldığına inananlardanım. Bu kanaatim, atv'nin yeni yarışması "Ahmet Çakar'la Zor Karar"ı izledikten sonra iyice pekişti. Ahmet Hoca, yarışmacının ağzından çıkan her kelimeyi ve yaptığı her mimiği anında "dramaya" dönüştürmeyi beceriyor. Buradan süzdüğü malzemelerle koca bir programı götürüyor. Hoca, yarışmacı Emel Hanım'ın ağzından çıkan "odun" ve "yolunacak kaz" sözcüklerinden bir saat boyunca adeta dizi senaryosu üretti ve izleyenleri ekrana bağlamasını bildi. Ancaaak, ya ilk yarışmanın heyecanından ya da "promosyon amaçlı olarak", Ahmet Çakar elini karşısındaki uyanık hanıma fena halde belli etti ve gerçekten de "yolunacak kaz" durumuna düşüp, Emel Hanım'a 53 bin 500 lirayı kaptırıverdi. Sanırım ilk bölüm için kumarbaz deyimiyle "gel gel" yaptı. Ama ben yeni bölümlerde hocamızdan daha zekice blöfler bekliyorum. Yarışmanın içeriği ilginç. Formatı icat eden Rüyhan Duralı'yı kutluyorum. Ancak final biraz tavsıyor. Zira son kalan iki kapalı kartta hangi ödüllerin bulunduğunu biz seyirciler biliyoruz. Bu, ekran başındaki izleyicinin ilgisini azaltıyor. Bu bölüme acil bir yenilik düşünülmesi lâzım. Bir de şu siren sesi gecenin bir vakti izleyiciyi çok rahatsız ediyor. Heyecan dozunu yükseltecek daha uygun bir efekt bulunamaz mı acaba?
Yayın tarihi: 22 Ocak 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/22/gny/haber,04C33C8FDD3A4C668FA55E473959D627.html
Tüm hakları saklıdır.