kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
21 Ocak 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Elit İşcan’ın başrol oynadığı Hayat Var, Reha Erdem’in en iyi filmi kabul ediliyor.

Bu yıl Berlin'de iki Türk filmi var

MÜJGÂN HALİS -OLKAN ÖZYURT
20.01.2009
Berlin Film Festivali'nde şu ana kadar açıklanan programa göre, bu yıl Türkiye'yi Reha Erdem Hayat Var, Atalay Taşdemir de Mommo ile temsil edecek. Hayat Var festivalin Forum, Mommo ise Generation kısmında yer alacak. Festival ise 5 Şubat'ta başlıyor ..
Bir önceki filmi Beş Vakit'le uluslararası sinema dünyasının epey dikkatini çeken Reha Erdem'in yeni filmi Hayat Var Berlin Film Festivali'nde Türkiye'yi temsil eden iki yapımdan biri. Festivalin Forum bölümünde gösterilecek film, prömiyerini Antalya Film Festivali'nde yapmış ve tıpkı Üç Maymun gibi jüri tarafından görmezden gelinmişti. Oysa sinema yazarları Hayat Var'ın Erdem'in en iyi filmi olduğu konusunda hemfikirdi. Berlin Film Festivali yetkilileri de bunu görmüş olmalı ki, filmi Berlinale'nin önemli bölümlerinden Forum'da göstermeyi uygun bulmuş. Beş Vakit'in oyuncularından Elit İşcan ile Levend Yılmaz ve Erdal Beşikçioğlu'nun rol aldığı filmde Erdem, 13 - 14 yaşlarındaki Hayat adlı bir kızın İstanbul'da yatalak dedesi ve balıkçı babasıyla köhne kulübede süren yaşamına odaklanıyor. Hayat, çevresindeki tüm olumsuzluklara rağmen yaşama tutunmak için hem kendisiyle hem de etrafındaki kişilerle mücadele ediyor. Daha önce sinemamızda pek rastlamadığımız bir atmosferi var Hayat Var'ın. Çekimleri Eminönü Küçükpazar, Göksu Deresi'nin kıyısında yapılan filmin önemli bir bölümü deniz üzerinde geçiyor. Erdem'in diğer filmleri A Ay, Korkuyorum Anne, Beş Vakit'te de öne çıkan büyüme teması Hayat Var'da da bulunuyor. Aslında büyümenin Erdem'in dünyasındaki karşılığı insanın ruhsal olarak bağımsız ve özgür olabilmesiyle ilgili. Erdem de "İnsanlar ikiye ayrılıyor evden gidebilen ve gidemeyenler. Evet, filmlerimde fiziki anlamda bu gözüküyor ama ben daha çok ruhen evden gidebilmenin önemini anlatmaya çalışıyorum. İnsan olabilmek, özgür olabilmek bence ruhen bu evden gitmeyle ilgili. Bunu yapabilen isyankâr oluyor, daha adaletli olabiliyor," diyerek bu meselenin önemini anlatıyor. Fakat Erdem, önceki filmlerine göre bu sefer daha sert bir tablo koyuyor önümüze. Filme sirayet eden sevgilisizliğin gerçek hayatta eskiye göre kendini daha fazla hissettirdiğini belirten Erdem, genel olarak birbirimize kötü davrandığımızı söylüyor. Ama bu durumdan kadınların daha fazla etkilendiğini belirtiyor.
Atalay Taşdemir fizik eğitiminden ve uzun yıllar reklamcılık yaptıktan sonra, yaşı 44'e dayandığında hayallerinin peşinden koşmaya karar verdi. O hayalin adı 'sinema'ydı. Ve 40'ından sonra peşine düştüğü bu 'pahalı zevk'i, ona Berlin Film Festivali'nin kapılarını açtı. Çektiği ilk film Mommo Berlin Film Festivali'nin Generation bölümünde gösterilecek. Mommo, anneleri olmayan, babalarının da sahip çıkamadığı, dedeleriyle birlikte yaşayan iki çocuğun dayanışmasını anlatıyor. Yönetmenin kendi köyü olan Konya'nın Beyşehir ilçesinin Çavuş köyünde çekilen filmin gerçek hikâyesi de bu köyde, bundan yaklaşık 20 yıl önce yaşanmış. Anadolu'nun küçük bir köyünde insanların gözünde iki sahipsiz çocuğun yaşamını gözler önüne seren film; 'öksüze, yetime sahip çıkan' Anadolu insanının, bazen de nasıl duyarsızlaştığını, kaskatı kesilebildiğini hatırlatıyor. Filmde çocukları Elif Bülbül ile Mehmet Bülbül oynuyor. Taşdemir iki çocuğun kardeş olmamalarına rağmen; önce soyadlarının aynı olduğunu, sonra baba adlarının, ardından da anne adlarının aynı olduğunu fark etmiş. Filmde amatör oyuncuların yanı sıra profesyoneller de var. Mete Dönmezer filmdeki dedeyi, Mustafa Uzunyılmaz babayı, Mehmet Usta İstanbullu bakkal diye bir karakteri canlandırıyor. Geçtiğimiz yaz tamamlan çekimler sırasında en büyük hayalinin, Erkan Oğur'a filminin müziğini yaptırmak olduğunu söylüyor Atalay Daşdiken. Oğur, önceleri pek yanaşmasa da, kızlarının filmi gözlerini kırpmadan izlemelerinden çok etkilenmiş ve "Tamam," demiş. Taşdiken Mommo'nun kaba kurgusunu bitirdikten sonra Ankara Sinema Derneği başkanı Ahmet Boyacıoğlu'nun yönlendirmesiyle filmini Berlin ve Rotterdam festivallerine göndermiş. Berlin'den gelen olumlu yanıt sonucu şimdi Almanya yolcusu. Film, yetişkinlerin de izleyebileceği ve içinde şiddet, seks ve korku öğelerinin olmadığı yapımların yarıştığı Generation bölümünde gösterilecek. Taşdemir iddialı "Filmi izledikten sonra, sinemadan çıkan herkesin yapacağı ilk iş kardeşini aramak olacak." diyor.
Haberin fotoğrafları