kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Türk ekonomisi yoğun bakımda"

Giriş Saati : 18.01.2009 14:32
Güncelleme : 18.01.2009 21:56
Yeni Haber
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, krizin "yoğun bakım", "nekahet" ve "istirahat" gibi çeşitli aşamaları olduğunu ifade ederek, "Sanayi, üretim, ihracat, istihdam gibi reel ekonomi cephesinden gelen haberler, şu an hala yoğun bakım döneminde olduğumuzu gösteriyor. Bu safhada şirketlerin ve hükümetin "temel hatalardan' kaçınması şarttır" dedi.

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan yaptığı açıklamada, küresel alanda büyüme, sanayi üretimi, iç talep, tüketim, kapasite kullanım oranları, siparişler ve istihdam verilerinden alınan sinyaller halihazırda durumun sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada kritik olduğunu gösterdiğini belirterek, bu süreçte piyasaların çalışmadığı, fiyatlandırmanın zorlaştığı bir tecrübenin yaşandığını ifade etti. Vardan, "Bütün bu yaşananlar artık piyasalarda, insanların beyinlerinde bir psikoloji yönetimine ihtiyaç olduğunu alenen göstermekte olup, ne süre zarfında netice vereceği belli olmamakla beraber güven artırıcı tedbirlerin behemehal devreye girmesi gerekiyor" dedi.

"2009'UN İKİNCİ YARISINDA FİNANSAL PANİK YERİNİ SÜKUNETE BIRAKACAK"

Dünya genelinde hükümetlerin aldıkları tedbirlere, bunların neticelerine, devam eden arayışlara bakarak genel anlamda yurt dışı piyasalarda 2009 yılının ikinci yarısıyla birlikte, son bir senede yaşanan finansal paniğin, büyük oranda yerini belli bir sükunete bırakacağını kaydeden Vardan, şöyle devam etti:

"Türkiye, dünyadaki toplam ekonomik büyüklüğün içinde çok küçük kaldığından, bu şartlar altında alınacak bir takım iç tedbirlerle ne dünyadaki gelişmeleri olumlu yönde etkileme gücüne, ne de iç piyasasını bütünüyle koruma şansına sahip. 2009 yılının ikinci yarısı itibariyle açığa çıkmasını ümit ettiğimiz likidite fazlasının, yöneleceği yeni fırsat alanlarını takip edeceği düşünülüyor. Bu arayışta yüksek kazanç kadar risksiz kazanç da ön plana çıkacak."

"DÜNYADAKİ KRİZİ BİR ANDA ORTADAN KALDIRACAK ÇÖZÜM YOK"

Türkiye'nin Uluslar arası Para Fonu (IMF) ile yapacağı anlaşmanın artık beklenti olarak "satın alınmış" gözüktüğünü vurgulayan Vardan, Hükümetin 2009'da yapacağını açıkladığı kamu yatırım ve harcamalarının ve buna yönelik bütçe büyüklüklerinin büyük oranda zafiyete uğratılmaması gerektiğini belirtti. Dünyada yaşanan bu küresel krizi bir anda ortadan kaldıracak veya yumuşatacak bir çözümün olmadığına işaret eden Vardan, Türkiye'nin iç tüketimi ve diğer tüm imkanlarıyla kendine yeten bir ülke olmasına karşın korku ve panik nedeniyle iç tüketimini baltaladığını kaydetti. Krizin "yoğun bakım", "nekahet" ve "istirahat" aşamaları olduğuna işaret eden Vardan, "Sanayi, üretim, ihracat, istihdam gibi reel ekonomi cephesinden gelen haberler, şu an hala yoğun bakım döneminde olduğumuzu gösteriyor. Bu sürenin elden geldiğince asgari düzeye indirilmesi şart. Ardından nekahet ve istirahat aşamasına geçilecek olup, bu biraz zaman alacak. Bu safhada şirketlerin ve hükümetin "temel hatalardan' kaçınması şart. Gerekli ilk duruş, iletişim kalitesiyle ilgilidir. İletişim tek taraflı değil, çok taraflı ve çok aşamalıdır" diye konuştu.

Bankaların verdikleri krediyi panikle geri almak adına, kredi verdiği şirketi köşeye sıkıştırarak sonucunda şirketin batmasına sebep olmak yerine kredi kanallarını açık tutmaya gayret etmesi gerektiğini kaydeden Vardan, firmaların ayakta kalmaları sağlanarak uzun vadede iş yapabilecekleri ortamın kaybolmasına engel olunması gerektiğini vurguladı.

2009 YILI BEKLENTİLERİ

2009 yılının tamamında cari açığın 25 milyar dolar bandına kadar gerileyeceğini ve bunun finansmanında bir sorun yaşanmasının beklenmediğine dikkat çeken Vardan, enflasyondaki düşüşünün bu yılın ilk yarısında hızlanarak devam edeceğini vurguladı. Vardan, "Merkez Bankası rahatlıkla faiz indirme sürecine devam edebilecek ve faizlerin seviyesi 2009 yılı sonunda büyük bir ihtimalle 2005 yılı sonunda ulaştığı en düşük düzeyin altına sarkabilecek. Mali disiplinin, kamu finansal dengelerinin, genel olarak bankacılık sisteminin oldukça sağlam olduğu ve iyi işlediği, bankaların ve reel sektörün de sendikasyon kredilerini yüzde 80'leri aşan oranda yenilediği bir ortamda, kamunun aldığı tedbirlerle belirsizlikleri azaltıp, güveni artırabilmesiyle, iç talep yılın ikinci yarısında hareketlenecek. Bu yıl büyüme hedefi yüzde 2,5-3 civarında tutturulabilir" dedi.

(ANKA)