| 18 Ocak 2009, Pazar |
Ayasofya Müzesi'nin içinde 17 yıldır duran ve birçok turistin 'çağdaş sanat eseri'ne benzettiği iskele, 55 metre yüksekliğinde ve 181 ton ağırlığında.
Şimdi Ayasofya, sonra AKM
OLKAN ÖZYURT - SABAH
17.01.2009
İstanbul 2010 kapsamında dün ilk defa 'kronik' bir soruna el atılarak Ayasofya Müzesi'nin içindeki 17 yıllık 'tarihi' iskelenin sökümüne başlandı. AKM'nin yenileme çalışması için verilen tarih ise 15 Şubat..
Ayasofya Müzesi içerisinde tadilat nedeniyle 17 yıl önce kurulan ve neredeyse müzeyle özdeşleşen, 55 metre yüksekliğindeki ve 181 ton ağırlığındaki 'tarihi iskele' nihayet dün sökülmeye başlandı. Sekiz ay içinde iskeleden eser kalmayacak. 'Tarihi iskelenin' sökülmesi, İstanbul 2010 Avrupa Başkenti projelerinden biri olan Ayasofya Müzesi'nin kapsamlı restorasyonu kapsamında yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliğinde yapılan girişim kapsamında 'tarihi iskelenin' sökümü dışında, müzenin iç ve dış mekânlarının onarımı tamamlanacak, ünlü mozaiklerin de konservasyonu gerçekleştirilecek.
'İSKELE BİZİM AYIBIMIZ'
Ayrıca Ayasofya Müzesi avlusundaki, Osmanlı türbe mimarisinin önemli örneklerinden olan Mimar Sinan yapımı, Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmed, Sultan III. Murad ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmud'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid'e ait hünkâr mahfeli ve muvakkithanesi gibi yapıların başlayan restorasyonlarının tamamlanması ve çevre düzelemesi yapılacak. 'Tarihi iskelenin' söküm çalışmalarına Başbakan Yardımcı ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Koordinasyon Kurulu Başkanı Hayati Yazıcı ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla başlandı. Yazıcı iskelenin müze içerisinde yıllardır durmasıyla ilgili olarak açık konuştu: "Başbakan yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki, bu muazzam yapı içerisinde büyük bir demir yığının bulunması, bizim ayıbımızdır. Sevincim o ki, sekiz ay sonra bu demir yığınından bu güzel yapı kurtulmuş olacak." Bakan Ertuğrul Günay ise 'tarihi iskelenin' müzenin görüntüsünü bozduğunu belirterek, bu zamana kadar bu işin yapılmamış olmasının izah edilebilir bir tarafı olmadığını söyledi. Yazıcı ve Günay'ın bu sözleri hükümetin tavrında da bir değişiklik olduğunun göstergesiydi. Çünkü Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç, daha iki yıl önce bu iskelenin kalıcı olacağını belirtip "Dünyadaki bütün bu büyük mabetlerde, büyük müzelerde bu iskeleler hiç kalkmaz, çünkü buradaki restorasyon çalışmaları devamlıdır. Küçük olur, büyük olur ama çalışmalar hep devam eder" demişti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ayrıca, daha önce SABAH'ın duyurduğu Sur'i Sultan çevresindeki masterplan çalışmalarından da bahsederek, "Benim İstanbul 2010 projesinden anladığım, İstanbul'daki emsalsiz tarihi, kültürel ve doğal güzelliğin üzerindeki ihmalkârlığın giderilmeye çalışmasıdır. 2010 bir bitiş tarihi değil, İstanbul'un kültürel, tarihi, doğal değerlerinin yeniden farkına vardığımız bir başlangıç yılı olacaktır," diye konuştu.
'İSKELE BİZİM AYIBIMIZ'
Ayrıca Ayasofya Müzesi avlusundaki, Osmanlı türbe mimarisinin önemli örneklerinden olan Mimar Sinan yapımı, Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmed, Sultan III. Murad ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmud'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid'e ait hünkâr mahfeli ve muvakkithanesi gibi yapıların başlayan restorasyonlarının tamamlanması ve çevre düzelemesi yapılacak. 'Tarihi iskelenin' söküm çalışmalarına Başbakan Yardımcı ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Koordinasyon Kurulu Başkanı Hayati Yazıcı ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla başlandı. Yazıcı iskelenin müze içerisinde yıllardır durmasıyla ilgili olarak açık konuştu: "Başbakan yardımcısı olarak ifade etmek isterim ki, bu muazzam yapı içerisinde büyük bir demir yığının bulunması, bizim ayıbımızdır. Sevincim o ki, sekiz ay sonra bu demir yığınından bu güzel yapı kurtulmuş olacak." Bakan Ertuğrul Günay ise 'tarihi iskelenin' müzenin görüntüsünü bozduğunu belirterek, bu zamana kadar bu işin yapılmamış olmasının izah edilebilir bir tarafı olmadığını söyledi. Yazıcı ve Günay'ın bu sözleri hükümetin tavrında da bir değişiklik olduğunun göstergesiydi. Çünkü Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç, daha iki yıl önce bu iskelenin kalıcı olacağını belirtip "Dünyadaki bütün bu büyük mabetlerde, büyük müzelerde bu iskeleler hiç kalkmaz, çünkü buradaki restorasyon çalışmaları devamlıdır. Küçük olur, büyük olur ama çalışmalar hep devam eder" demişti. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ayrıca, daha önce SABAH'ın duyurduğu Sur'i Sultan çevresindeki masterplan çalışmalarından da bahsederek, "Benim İstanbul 2010 projesinden anladığım, İstanbul'daki emsalsiz tarihi, kültürel ve doğal güzelliğin üzerindeki ihmalkârlığın giderilmeye çalışmasıdır. 2010 bir bitiş tarihi değil, İstanbul'un kültürel, tarihi, doğal değerlerinin yeniden farkına vardığımız bir başlangıç yılı olacaktır," diye konuştu.
Yayın tarihi: 18 Ocak 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/18//haber,34B148671C684E4A95FA731E2941BC0A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.
Yaşam Haberleri
Diğer Yaşam Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © 2003-2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|