1970'lerde ekonominin patronu kamuydu. Özel sektör palazlanmak istiyor, sanayici
"Ucuz faiz" ve
"Kur garantisi" diye tutturuyordu. İthal ikameci bu dönemde sanayici yüksek enflasyonla bol para kazandı. 1980 sonrası Turgut Özal geldi, ithal ikamecilik yerini
"İhracata dayalı büyüme" modeline bıraktı.
Sistem değişti...
Ama TÜSİAD üyeleri değişmedi. Büyük yatırım yapmadı. Parayı, turizme, konuta, tekstil ve bankacılığa yatırıp rantiye oldu. Büyük sanayici, 1983-2001 arasında top çevirdi.
Türkiye çakıldı.
TÜSİAD üyeleri sıkıştı! Çıkışı, 1980 öncesi kur garantisinde, sonrası ihracatta bulan TÜSİAD, 2001 sonrası ise "Kemal Derviş garantisi" ile
Türkiye'yi yabancı sermaye ile bütünleştirdi. İlk kez durumun gereğini yerine getirdi.
Nabza göre şerbet vermedi!!!
TÜSİAD üyeleri son 6 yılda hizmet sektörüne büyük yatırım yaptı. ABD modeli kaliteli yatırıma yöneldi. Varlıkları büyüttüler, verimliliği ve rekabeti öğrettiler. Yüksek teknoloji ve büyük ölçekli yatırımlarla
Türkiye, 6 yılda enflasyonsuz büyüdü. Savunma sanayi ve enerji yatırımları
Türkiye'ye sınıf atlattı. TÜSİAD,
Türkiye ekonomisinin manzarasını değiştirdi.
Ama mikro reformlarla istihdam geliştirici bir yol bulunamadı.
Türkiye enflasyonsuz büyümenin bedelini "işsizlik" olarak ödedi.
Hakkını teslim edelim.
Bu kez suçlu TÜSİAD değildi. Suçlu, 2006'da mikro reformları yapmayan siyasetçi, bürokrat ve sanayideki yapısal dönüşümün önüne taş koyan
tekstil lobisiydi. Tarım, turizm, inşaat ve lojistikte istihdam dönüşümü yapılamadı.
Türkiye kaybetti.
Yayın tarihi: 15 Ocak 2009, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/15//okur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.