Giriş Saati : 15.01.2009 14:20 Güncelleme : 15.01.2009 19:43
CHP İzmir Milletvekilleri Ahmet Ersin, Tuncay Güney'in TRT'de canlı yayına çıkmasını TBMM gündemine taşıdı.
Ersin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, TRT'nin, Ergenekon soruşturması kapsamında, polis ve jandarmanın kimlerin evlerine baskın yapacağını, silah ve mühimmat kazılarının yapılacağını, soruşturmayı yapan yetkililerden önce haber alarak naklen yayınlar yaptığını ifade ederek, devlet televizyonu TRT'nin, hazırlık soruşturmalarının gizliliğini ihlal ederek, suç işlediğini öne sürdü.
Ersin, dün TRT'de yayımlanan programa Tuncay Güney'in katılımının sağlandığını belirterek, şu soruları yöneltti:
''Gerek Ergenekon soruşturmasının gizliliğini ihlal eden, gerekse sapkın bir kişinin anamuhalefet partisine hakaret etmesine ve partinin genel başkanına iftira atmasına yol açan programlar yapan TRT yönetimi hakkında, idari ve cezai soruşturma başlatacak mısınız?
TRT ile Ergenekon soruşturması yetkilileri ortak çalışma mı yürütüyorlar? Tarafsız olması gerekirken Hükümetin borazanı olduğu artık bilinen TRT, aynı zamanda Ergenekon'un da mı borazanı?'' ''AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLMAMA OLASILIĞI YÜKSEK''
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman da yaptığı yazılı açıklamada, Ergenekon soruşturmasının kilit ismi olduğu iddia edilen Tuncay Güney'in 2001'de İstanbul Emniyet Müdürlüğünde verdiği ifadenin DVD'lerinin televizyonlarda yayımlanan bölümlerini, bir hekim olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Arıtman, Güney'in, akıl ve ruh sağlığının yerinde olmama olasılığının çok yüksek olduğunu tespit ettiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Logore hali içinde olan kişinin benzerlerini, hem de çok daha tutarlı görünen kurgular, hikayeler anlatanlarını, akıl hastanelerinde bolca görmek mümkündür ki bunlar genellikle şizoidlerdir.
Tuncay Güney'in 2001'de alınan ifadesinin hukuki geçerliliği olabilmesi için mutlaka akıl ve ruh sağlığının yerinde olup olmadığını belirten resmi uzman raporunun alınmış olması gereklidir. Böyle bir ifade yoksa, bu ifadeler delil olarak kullanılamaz ve buna dayalı olarak onlarca kişi tutuklanarak dava açılamaz. Ülkemizdeki şizoidlerin anlattıklarıyla davalar açılabilseydi 70 milyonu tutuklamak gerekirdi.''