kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Slumdog Millionaire

Altın piyangosu İngilizlere çıktı!

ESİN KÜÇÜKTEPEPINAR
12.01.2009
Altın Küre'lere İngilizler damgasını vurdu. İngiliz Dany Boyle'un yönettiği Slumdog Millionaire drama dalında En İyi Film ve yönetmen dahil dört ödül alırken, İngiliz oyuncu Kate Winslet hem En İyi Kadın Oyuncu hem de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerinin sahibi oldu..
Kim ödül istemez ki! Lakin İngiliz oyuncu Kate Winslet önceki gece iki ayrı dalda kazandığı Altın Kürelerini çığlıklar ve gözyaşı seli arasında kucaklarken, Gwyneth Paltrow'un Oscar galibiyetindeki abartılı hissiyatını hiç aratmadı. Sanatçının, 66. Altın Küre ödülllerinde The Reader filmdeki Nazi toplama kampı gardiyanı rolüyle En İyi Yardımcı Kadın ve Revolutionary Road ile hayatında mana arayan eş olarak En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alırken "Ay kusura bakmayın... öbürü kimdi?" sözleriyle diğer adayları sayarken adını unuttuğu Angelina Jolie'nin kameraya yansıyan vakur ve anlayışlı bakışları ise kanımca yılın en iyi performansı ödülüne layık olabilirdi. Gerçi kaybedenlerin 'mutlu' pozları oyunun gereği olsa da Revolutionary Road'daki rol arkadaşı Leonardo di Caprio'nun adaylar açıklanırken yaşadığı safiyane heyecanı ve En İyi Aktör ödülünü Mickey Rourke'a (The Wrestler) kaptırmasının ardındaki tebessümü elbette ki kimseyi kandıramadı. Filmdeki güreşçi gibi kariyerinde de küllerinden yeniden doğan Rourke, sahneyi bulmuşken ikaz 'bip'lerine aldırmadan sözü uzattı, laf attığı yönetmeni Darren Aronofsky'nin muhtemelen canlı yayında olduğunu unutup orta parmak işaretiyle yaptığı şakaya gülüp geçildi. Komedi/müzikal dalında En İyi Film ödülünü alan Barcelona Barcelona'nın yönetmeni Woody Allen'ın ortalıklarda görünmemesinin nedeni muhtemelen yatağında uyuyor olmasına bağlayanlar var. Aynı dalda, doğrusu isabetli bir kararla Happy Go Lucky'deki oyunuyla En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan İngiliz Sally Hawkins'in rakibi olan memleketlisi ve ablası Emma Thompson'ın adını sahnede sayıklayarak destek aramasındaki heyecanı, doğal geldi herkese. Oscar'ın habercisi olarak anılacak denli havalı bir öneme sahip olan ve esasında Hollywood cenahında çalışan bir avuç (bu yıl 83 kişi, bizim SİYAD misali) yabancı sinema yazarınca belirlenen Altın Küre ödülleri gecesinin galibi, kısaca İngilizler oldu. Duygusal izleyicinin favorisi olan Slumdog Millionaire (Yoksul Milyoner) drama dalında En İyi Film ve yönetmen olmak üzere dört ödül kazanınca ortalığı Bollywood neşesi sardı. 'Kim 500 Milyar İster' misali bir yarışmasının Hindistan versiyonunda birinci olan fukara bir Hintli gencin, Mumbai'nin gecekondularından milyarlara uzanan macerasını Dickensvari hassasiyet, peri masalı yaklaşımı ve Bollywood dokunuşlarıyla anlatan filmin yönetmeni İngiliz Danny Boyle'un keyfine de diyecek yoktu doğrusu. Geçtiğimiz Londra Film Festivali'nde konuştuğumuz yönetmen, tamamı Hindistan'da geçen projeyi 'piyango filmi' zannettiği için ilk önce kabul etmediğini ama senarist Simon Beaufoy'un adı hatırına senaryoyu okuduktan sonra büyülendiğini söylemişti. Annesi Müslüman karşıtı çatışmada öldürülen öksüz bir gencin melodram kalıplarındaki öyküsünü "Her türde film yapabilirim. 'Transpotting'den bu yana gerilimden korkuya türler arasında gezindim. Bu film de Hindistan ile Batı arasında duygusal ve neşeli bir köprü olarak kabul edilmeli" sözleriyle özetleyen Boyle, "Herkes büyüyen Çin'i filan düşünüyor, oysa 50 yıl içinde Hindistan'ın da gümbür gümbür geldiğini göreceğiz" dedi. Kendisine, sekiz ayda, tamamı Hintli oyuncularla çekilen roman uyarlaması filmdeki İngiliz hayranlığını sorduğumuzda ise "Elbette ki Britanya İmpatorluğu ile Hindistan'ın ortak bir geçmişi var, bunu sömürgeci bir anlayışla yaptığımı düşünmüyorum" demişti. Bu arada Colin Farrell'in bu dalda In Brudges ile aldığı En İyi Yardımcı Erkek oyuncu ödülü herkesçe kabul gördü. Ayrıca Farrel'ın yabancı dilde En İyi Film ödülünü alan İsrail yapımı Beşir'le Vals'i anons etmeden önce sürekli burnunu çekmesinin nedeni olarak "Üşütmüşüm valla, eskisi gibi malum nedenlerden değil" sözleriyle kendi uyuşturucu geçmişini ti'ye alması da liberal Hollywood'un artık iyice rahatladığına yorulabilir. Bu kadar neşede hüzünlü anlar da eksik olmadı. Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Heath Ledger, Kara Şövalye ile En İyi Yardımcı Aktör ödülü alınca salonda önce hürmetkâr bir sessizlik, ardından ayakta alkışlar geldi.
Haberin fotoğrafları