Haber kanalları canlı yayında... Polisler, etrafı sarı kurdele ile çevrilmiş alanda, ellerinde krokilerle bir şeyler arıyorlar. Fonda heyecanlı bir müzik. Muhabirler telaşla "son dakika gelişmelerini" merkeze bildiriyorlar. Sonra mühimmat bulunuyor. Lav silahları, el bombaları, makineli tüfekler... Gazetelere sarılmış, yağ kutularının içine konulup, gömülmüş. Elden ele dolaşan suikast listelerini gören, küçük dilini yutuyor. Listede Alevi derneklerinin, Ermeni cemaatleri ve vakıfların ileri gelenleri var. Ayrıca 6 bombalı araçla Ankara'daki alışveriş merkezlerini havaya uçurma planları da cabası... Bunlar, perşembe akşamından itibaren ekranlarımıza düşen "gerçek" görüntüler... Olan biteni görür görmez aklıma hemen bir kaç ay önce Kurtlar Vadisi: Pusu'da izlediklerim geldi. Krokilerden yola çıkılarak arazide bulunan mühimmat ve tutuklanan gizli örgütün lideri Büyük İskender'in açıklamaları: "Bizi içeride tutarlarsa ülke karışır. Yakında üniversitelerde çatışmalar çıkacak. Büyük suikastlar olacak. Her yerde bombalar patlayacak. O zaman ne yapacaksınız?.." Dizi dizi gerçekler... Gerçeğe bulanmış diziler... Gerçek nerede başlıyor, senaryo nerede bitiyor?.. Sanırsınız ki bütün ülke kocaman bir dizi platosu... Sade vatandaş olarak kendimi bu çirkin oyunun "figüranı" olarak hissediyor ve kahroluyorum... "Ay Işığı yerine, bir an önce bu dizi kalksa yayından" diyorum...
Yayın tarihi: 13 Ocak 2009, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/13/gny/haber,C3761B063AD4406495451F6CF74C043C.html
Tüm hakları saklıdır.