kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

"Seçimde atacağınız oyun büyük vebali vardır"

Giriş Saati : 11.01.2009 16:08
Güncelleme : 11.01.2009 16:48
Yeni Haber
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 29 Mart yerel seçimlerinde atılacak oyların büyük vebalinin olduğunu ifade ederek, ''O Deniz Feneri'nin Almanya'da mahkemede sorulup da Türkiye'de mahkemede sorulamayan hesabını sandıkta siz soracaksınız. Bu hesaplar sorulursa Türkiye düzelir'' dedi.

Baykal, partisinin Ataşehir İlçe Başkanlığı'nca Zübeyde Hanım Öğretmenevi'nde düzenlenen partiye katılım töreninde yaptığı konuşmada, yerel seçimler öncesinde partiye yönelik büyük bir talep olduğunu, her zamankinden farklı bir heyecanın yaşandığını söyledi.

Bu yerel seçimlerin alışılmış seçimlerin ötesinde bir anlam taşıdığını, Türkiye'nin doğrultusuna yeni bir yön verme seçimi olacağını anlatan Baykal, Türkiye'de dürüst ve namuslu belediyeciliğin, rant peşinde koşan değil, hemşehrisine hizmet eden belediyeciliğin ortaya çıkacağını söyledi.

Baykal, bu seçimlerin sadece bir yerel seçim olarak kalmayacağını, ortaya çıkacak tabloyla hükümetin bile değiştirilebileceğini dile getirdi.

''Sandığın tekin olmadığını, sandık ortaya kondu mu sandıktan ne çıkacağını milletin bileceğini'' ifade eden Baykal, sandıktan çıkan sonuçla ''dünyayı ben yarattım'' diyenlerin ortaya çıkacak mecallerinin bile kalmayacağını söyledi.

Türkiye'nin geleceğinin şekilleneceği bir seçimin yapılacağını anlatan Baykal, milletin sesini ülke yönetiminde hissettireceklerini ifade etti.

Ataşehir'in belli hesaplarla kurulan bir ilçe olduğunu, iktidarın bu hesaplarını seçimde tersine çevireceklerini belirten Baykal, seçimde en yüksek merakla izleyeceği yerin Ataşehir olacağını bildirdi.

Baykal, halkın işsizlik, yoksulluk ve geçim derdi gibi sorunlarının olduğunu, şirketlerin ve ailelerin borçlarının arttığını, kredi kartlarının ödenemez hale geldiğini ve bu manzaraya Türkiye'yi yöneten iktidarın neden olduğunu savundu.

-İŞSİZLİK-

''Türkiye'yi bu noktaya getirenin hükümet olduğunu'' iddia eden Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Başbakan, 'Kriz bizi teğet geçti' diyor. 'Kriz psikolojik' diyor. Kriz psikolojikmiş. Sen işten atılmış onbinlerce insanına bir sor bakalım, evine akşam ekmek götüremeyen, çocuğunun ağladığına tanık olan, süt alamayan, hastasını doktora götüremeyen o insanlara bir sor bakalım psikolojik mi, yoksa ekonomik mi? Başbakan diyor ki, 'ortada gerçekte bir sıkıntı yok. Moral bozuk.' Moral vererek düzelteceğini zannediyor. Başbakanın özel durumunu bilmiyorum. Onun ve yakınlarının durumunu bilmiyorum. Hükümetin içindeki bakanların, çoluk-çocuğunun durumlarını bilmiyorum. Yakınlarının durumunu bilmiyorum. Ama milletimin durumunu biliyorum. Milletimin çocuklarının durumunu biliyorum. Onların morale değil, iş bulmaya ihtiyacı var. Sen insanlarımıza rızk vermeye kalkma, kömürüyle, erzak torbasıyla rızk dağıtmaya kalkma. Rızk vermek Allah'ın işi. Sen onlara iş ver. Senin işin o. İktidar olmak demek o demek. Sen Allah'ın işine karışma, kendi işine bak. İş ver. Eğer iş olursa o insan rızkını taştan çıkarmasını da
bilir.''

-ALMANYA'DAKİ DENİZ FENERİ DAVASI-

CHP Genel Başkanı Baykal, Almanya'daki Deniz Feneri davasına da atıfta bulunarak, şunları söyledi:

''Düzeni kurmuşlar. Almanya'da din, iman diye nutuk atıyorlar. Milletin zekatını, fitresini topluyorlar. Kendi adamlarıyla kurye olarak Ankara'ya, İstanbul'a gönderiyorlar. Burada şirketleri kurduruyorlar. Burada kendilerini destekleyecek bir TV kanalını kurduruyorlar. O TV kanalından gece-gündüz bize hakaret ettiriyorlar, kendilerine övgü yağdırıyorlar. Milletin fitresiyle, zekatıyla, namuslu kazanılmış helal parasıyla kendi haram emellerine bunu alet ediyorlar. Sonra da din, iman diye konuşmaya kalkıyorlar. Bu seçimde bu sahtekarlığın yüzündeki peçeyi kaldıracaksınız. Bu sahtekarlığı teşhir edeceksiniz. Bu yalanları bu milletin benimsemediğini ortaya koyacaksınız. Bu milletin bu kadar kolay aldatılamayacağını kanıtlayacaksınız.

Bu seçimde atacağınız oyun büyük vebali vardır. Oy atarken hem ailenizi, hem çocuklarınızı, eşinizi, yakınlarınızı, onların ekonomik geleceğini düşüneceksiniz. Hem de memleketi düşüneceksiniz. Deniz Feneri'nin Almanya'da mahkemede sorulup da Türkiye'de mahkemede sorulamayan hesabını sandıkta siz soracaksınız. Bu hesaplar sorulursa Türkiye düzelir.''

Baykal, dokunulmazlıkların kaldırılmamasını da eleştirerek, ''Hakkında onlarca yolsuzluk dosyası olsun, mecliste parmak hesabıyla onları kapat. Kendi damatlarına devlet bankalarından 2 medya kuruluşunu satın alsın diye 750 milyon dolar avantajlı krediler ver. Millet seyretsin. Bir de gitsin sana oy versin. Yağma yok'' diye konuştu.

''Soygunlar devam ettiği sürece milletin iki yakasının bir araya gelmeyeceğini'' savunan Baykal, ''Seçimden seçime kömür dağıtacak, erzak dağıtacak, oyunu alacak. Ondan sonra milletin parasıyla yan gelip yatacak. Yakınlarını abat edecek. Milletin çocukları perişan olacak. 'Seçime gelirken ben onların gönlünü almasının yolunu bulurum' diyeceksin. Böyle demokrasi olur mu?'' dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasının ardından aralarında türbanlı kadınların da bulunduğu bir grup yeni partiliye rozetlerini taktı.