kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Kafamdaki müzikal Broadway'e aday!

BUGE CANKAT GÜNAYDIN
09.01.2009
Önümüzdeki yıl izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan 'Fatih'in mimarı Taner Demiralp iddialı konuştu: Kafamdaki müzikali yapabilirsem Broadway'de bile sahne alırız! ..
'Sultance Of The Dance', 'Anadolu Ateşi', 'Troya' derken dev bir müzikalin hazırlıkları daha başladı. Taner Demiralp'in imzasını taşıyan 'Fatih', Fatih Sultan Mehmet'in doğumundan İstanbul'u fethetmesine kadar yaşanan olayları sahneye taşıyor. Üç yıl önce çalışmalarına başlanan ama maddi sorunlar yüzünden askıya alınan müzikal sponsor bulunabilirse 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi' kapsamında izleyici karşısına çıkacak.

* 'Sultance Of The Dance', 'Anadolu Ateşi', 'Troya' gibi büyük bir müzikal hazırlığınız var. Nasıl bir proje bu? Fatih Sultan Mehmet'in Edirne'deki doğumuyla başlayan ve İstanbul'u fethettikten sonra Ayasofya'nın girişine kadar yaşanan olayları anlatıyor. Fatih'in hoş görüsününü, barışçılığını ve insani yönlerini göstermeyi hedefliyoruz. 100 kişilik kadromuz var.

* Müzikalin belli bir mesajı da olacak o zaman öyle değil mi? Fetih hikayesini 'Biz zamanında Avrupa'yı dize getirdik, astık, kestik' gibi değil de, milletimizin güçlü insani değerlerini ön plana çıkararak anlatmak istiyoruz.

* Peki 'asmadan kesmeden', İstanbul'un fethi sırasında yaşanan savaş sahnelerini nasıl anlatacaksınız? Avrupa'da 'Türkler barbar' diye bir karalama var. Hayır Türkler barbar değil! O yüzden özellikle bu tarz sahnelerden uzak durmak istedim. Mesela seyirci Haçlı Ordusu'nu kanlar içinde yere düşerken görmeyecek. Müziğin duruş yerleri var. Her kılıç darbesi bu duruş yerlerine denk geliyor ve her darbede sahne kararacak.

TEK EKSİKLERİ BİR SPONSOR!


* Müzikal 'İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Projesi' kapsamında sahneye konulacak değil mi? Aslında projeyi 2010'u düşünerek oluşturmamıştım. Üç yıl önce bu müzikalin çalışmalarına başlamıştık ama bize destek olan sponsonlar vaatlerini yerine getirmeyince bu çalışmayı ertelemek zorunda kaldık.

* Yani her şeyiniz hazır. Tek eksiğiniz sponsor mu? Aynen hâlâ tek eksiğimiz bu! Çalışacağımız kadrolardan müziklerine, afişinden animasyon görüntülerine kadar her şey kağıt üstünde bitmiş durumda.

* Peki 'Anadolu Ateşi' veya 'Troya'dan ne gibi farkları var? En büyük farkı; Fatih'in bizden olması. Mesela Anadolu Ateşi'nde iyilerle kötülerin savaşı deniyor ama 'iyi kimdi, kötü kimdi?' havada kalıyor. 'Troya' da çok başarılı bir çalışma ama daha bizden olan şeylerin peşinden gitmeliyiz.

* Sizce bizim müzikallerimiz neden Broadway müzikalleri kadar klasikleşemiyor? Bizdeki unsurları evrensel dille sahneye koyarsanız klasikleşme şansı hep vardır. 'Anadolu Ateşi'nin ya da 'Sultance Of The Dance'ın yurtdışındaki başarısının kaynağında yatan şeylerden biri de bu. Mesela bizim asma davulumuzu veya zurnayı tüm gücüyle verdiğimizde Avrupalı korkuyor. Dozu doğru ayarlamak lazım. Şu an 'Fatih'i kafamda izliyorum. Eğer bunu sahneleyebilirsek Broadway'de de oynarız, New York'ta da. İddiamız bu!