Spence'e göre, cumartesi sabahı uyanmamız için tek gerekçe Kız Kulesi'nde bir kahvaltı olabilir.
İki yakada hafta sonu
"İstanbul seni hapsetmi...." şarkı sözleriyle akıllarda kalan Pamela Spence, bir hafta sonu en çok neler yapılabilir diye düşündü ve bir program hazırladı. Orta Avrupa'nın küçük kasabalarını anımsatan mekânlar da at binmek için çiftlikler de bu programda.....
Sıkıcı ve yorucu bir haftanın ardından yorgun düşmüş bir şekilde hafta sonuna girmek üzereyiz... Tüm hafta bu anı bekleyerek hayal kurduk, planlar yaptık. İki günlük de olsa tatil fikri kulağa hoş geliyor. İstanbul trafiğinden arınıp cuma günü sakin bir yemekle hafta sonuna başlayabiliriz. Lounge bir yer olmalı. Acid-jazz dinlemeli, mümkünse kısık ışıklar olmalı. Evime yakın olduğu için Abracadabra ilk tercihim oluyor. Böylece hem trafik sorunum olmuyor hem de araç kullanma... Üstelik son derece rahat ve şık bir mekân. Farklı dekorasyonu bana Avrupa'nın küçük kasabalarını anımsatıyor. Özellikle yer döşemesi çok samimi bir hava yaratıyor. Burada yemekler gerçekten çok doğal ve lezzetli. Cuma akşamını uzun yaşayacaklar için harika bir başlangıç olacaktır. "Bu kadarı bana yetmez," diyenlerdenseniz hemen alternatif eğlenceye geçebiliriz. İstinye Park'a Rainforest Cafe'ye uğramakta yarar var. Burada taze meyve suları içebilir, kendinizi Uzakdoğu'da bir ormanda hissedebilirsiniz. Yeterince dinlendikten sonra kahve içmek için Armani Cafe'yi ziyaret edebiliriz. Saat 22.00 gibi başlayan canlı performanslar için adres Beyoğlu olacak. Ghetto ya da Hayal Kahvesi bu konuda sizi her zaman tatmin edebilir. Hatta Ghetto'ya giriş yapmadan Pano'da birer kadeh şarap içebilir, yanında peynir tabağı eşliğinde güveçte karides yiyebilirsiniz. Beyoğlunda kalmak isteyenler Galatasaray'daki Zoe'ye gitmeli. O taraflardayken 360 İstanbul'da da eğlenmek keyifli olacaktır cuma akşamı. Ben buradan Ortaköy Angelique'e geçip bir mojito içmeyi tercih ediyorum. Burası geceyi sonlandırmak için de güzel bir yer.
KIZ KULESİ: UYANDIRIR!
Cuma akşamı yorulup da sıra cumartesi sabahı kahvaltıya gelince, sanırım kimse o yorgunlukla kahvaltı hazırlamak istemeyecektir. Bu durumda uyanmamız için tek gerekçe Kız Kulesi olabilir. Burada geç bir kahvaltı yapmaya alternatif planım ise Polonezköy'e gitmek. Cumhuriyetköy'de şömine başında sıcak şarap Green House Garden Park'ta çok keyifli olacaktır. Dilerseniz at binebiliceğiniz çiftlikler de mevcut. Hayvanlarla arası iyi olmayanlar ise buralara kadar gelmişken ATV ile safari yapabilir. Yeterince yorgun başladığımız cumartesi günü için güzel bir akşamüstü planı SPA olabilir. The Ritz-Carlton'da bulunan Laveda SPA sizde yeniden doğmuş hissi uyandıracak. Bunun üzerine eve gidip, akşam için üzerinizi değiştirdikten sonra yeterince acıkmış olacaksınız. Deniz mahsülleri her zaman ilk tercihimdir. Çengelköy'deki Del-Mare de bunu en iyi karşılayan restoranlardan biri benim için. Hemen Kuruçeşme'den tekne ile Del- Mare'ye geçip ıstakoz yemeli. Müthiş Boğaz manzarası Çengelköy'ü sevmemiz için başka bir neden sunuyor yine bize. Buradan sonra iki tercihimiz kalıyor. Ya Anadolu yakasında kalacağız ya da Avrupa yakasına gideceğiz. Cumartesi gecesi dışarı çıkacaksanız Club 1453'e gidebilirsiniz. Pazar günü brunch zamanı. Mekân A'jia. Burası harikulade bir yer. İstanbul'u terk edememe nedeni bile olabilir. Boğaz'ın tam ortasında keyif içinde sıcacık bir pazar sabahı için 'tek geçilecek' mekân. Pazar günü yoğun olduğu kadar erken bitmesi gereken bir gün. Bu nedenle bir an önce Salvador Dali sergisine gitmekte yarar var. Eserleri Sabancı Müzesi'nde sergilenen bu provokatif ressamın çalışmaları kesinlikle görülmeli. Çıkışta Bebek'teki Pearl'e gidebilirsiniz.
Yayın tarihi: 9 Ocak 2009, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/01/09/cm/haber,D60F264213D249418118A540D41B269B.html
Tüm hakları saklıdır.