kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Kemalistler Gülen'e niye sinir oluyor?

Prof. Binnaz Toprak ve arkadaşlarının çalışmasında ilginç bir bölüm var: Fethullah Gülen Cemaati . Bu konuda bir şey sorulmamasına denekler cemaatten söz edip durmuş.
Bence gayet normal bir durum bu: Çünkü Kemalist ( Atatürkçü ) çevrelerin bir numaralı hedefi Gülen Cemaati!
Kemalistlerin sözcüsü Cumhuriyet gazetesine bakarsanız, " Fethullahçılardan " söz edilmeyen bir gün bile geçmediğini görürsünüz.
Şöyle denebilir: "Kemalistler dincilere düşmandır. O yüzden cemaate kızıyorlar."
Tamam ama Türkiye'de başka dini gruplar da var: Mesela
Nakşibendilik . Bu tarikata bağlı milyonlarca insan olduğunu biliyoruz. Bunlar arasında en ünlüsü herhalde rahmetli Turgut Özal idi.
Ama Kemalistler, cumhurbaşkanı dahi çıkarmış bir tarikat olan Nakşibendiliğe, Gülen cemaatine kızdıkları kadar kızmıyor. Süleymancıların adı ise kırk yılda bir geçiyor.
Nurculara da bozulurlar ama sinirleri daha çok cemaatin kurucusu, Sait Nursi 'ye yöneliktir. Günümüzün Nurcularını hedef tahtasına pek koymazlar.
Acaba niye? Gülen Cemaati niye Kemalistlerin öncelikli hedefi?
Bunun birbirine bağlı 3 nedeni (ve aşaması) var:
1) Kemalizm toplumu işlenmesi gereken hammadde olarak görür: Dini hurafeler halkın zihnini karanlıkta bırakmıştır. Pozitif bilimlerin öğretildiği " Okul " yoluyla halk aydınlatılacaktır. Böylece din ya bir kenara bırakılacak ya da kişisel bir ayrıntı haline gelecektir.
Gülen de Kemalistler gibi ' Okulcu '. Ancak Sait Nursi'nin izinden giderek, doğa bilimleriyle dinin çelişmediğini düşünüyor. Ona göre fizik, kimya,
biyoloji, astronomi gibi bilimler Allah 'ın kurduğu düzeni işaret ediyor.
Özetle " okul tekelini " kaybetmek Kemalistleri kızdırıyor.
2) Kemalizm ulusal ve ulusalcıdır. Kendini ülke hudutları ile sınırlar. Dış ilişkiler ancak ulus devletin eliyle ve denetiminde yürütülmelidir.
Gülen ise Anadolu 'nun sıradan Müslüman'ını küresel boyutta hareket eden bir özne haline getirdi. Üstüne üstlük bu kişilerin açtığı okullar ve cemaatin öteki girişimleri dünyanın dört bir yanında kabul görmekte. Yani Kemalistler yerel kaldı, Gülenistler ise küreselleşti.
3) Ve ekonomi! Yurtdışındaki okullar sayesinde cemaatin elinde son derece değerli bir bilgi birikimi oluştu: İyi niyetli, dürüst tüccarları, sanayicileri ve bürokratları tanıyorlar.
Cemaat, kendine dış pazar arayan Anadolu KOBİ 'cileriyle o yabancı iş insanlarını bir araya getiriyor.
Bunu gören Anadolu girişimcileri de, kah yürekten inanarak, kah fırsatçı bir dürtüyle cemaate yanaşıyor.
Böyle bir bağlantıyı Kemalistlerin sunması mümkün değil. Kemalistler cüzdana hitap etmede yetersiz kaldıklarını apaçık görüyor ve bozuluyorlar.
Nakşilerle kıyaslandığında yoğun bir eylemlilik içinde bulunan Gülen Cemaati onları daha da tedirgin ediyor.
Yukarıdaki temel noktaları cemaate ilişkin okumalarımdan ( kitaplar, makaleler, köşe yazıları ) ve gözlemlerimden çıkardım. Türkiye'yi anlamada işe yarayacağını sanıyorum.
" Geleceğe umutla bakan " her siyasi grup, bu saptamalardan kendine dersler çıkarabilir. Mutlu yıllar!