Bu hafta yine deniz yazacağım ama biraz ekonomik, biraz da politik olacak...
Ekonomik kriz yüzünü iyice gösterdi. Bildiğim kadarıyla bundan ciddi olarak etkilenecek kesimlerin önde gelenleri arasında amatör denizciler de var. Ülkemizde her şey dövizle ve her şeyin fiyatı da inanılmaz artıyor.
En son zam haberi Kalamış'tan geldi.
Maliyetleri arttı mı bilmem ama nasıl bu kadar kolay bir yıl içinde iki zam yapılır onu biliyorum: Rekabet olmaması...
Sen, 12 milyonluk İstanbul'a 20 yıldır bir marina daha yaptırmazsan, elinde imkânı olanlar da bunu sonuna kadar kullanır. Yaptırmayan kim? Bürokrasi ve yine bürokrasi...
Bu krizden etkilenmeyen tek kesim bürokrasi... Onlar maaşlarını almaya devam edecek. Bana sorarsanız Başbakan "Adam çıkartmayın," demek yerine daha önceleri "Şu yeni yatırımların önünü açın da insanlar ekmek parası kazansın," deseydi, krizi daha rahat atlatırdık.
Bugüne kadar denize ve yelkene kol kanat geren başkanlar hakkında yazdığım yazı sayısı bir elin parmağını geçmiyor. Oysa marina kapatmaya kalkan, yelken kulübü yıkan, tekneleri dozerle ezenler daha fazla...
Önümüzde yerel seçimler var.
Biz de bir oyumuzu kullanırken bunlara bakacağız elbette...
Şimdi burada söz veriyorum.
Belediye başkan adayları arasında "Ben marina için, yelken için, denizcilik için şunu şunu yapacağım," diyen olursa bunu imkânım oranında sizlere duyuracağım.
Tabii destek yerine bugüne kadar köstek olanları da!..
Geçtiğimiz bayramda Bilgin Özkaynak adlı yaklaşık 35 yıllık bir dostumla birlikteydik. Özkaynak, Marmaris Yat Marina'yı yoktan var eden insandır. Bir bataklıktan dünyanın en büyük ve düzgün marinasını yaratmıştır. Burada 2 bine yakın tekne barınır. Radyosu, kütüphanesi, fitness merkezi, aklınıza ne gelirse yatçıların hizmetindedir.
Marinasında kalan yabancılarla bir aile gibi yakındır. Onları her yıl yat fuarına getirir, İstanbul ve Boğaz sefası sürdürür. Bütün bunlara rağmen marinasının fiyatları ise Avrupa'ya göre bile en makul düzeylerdedir.
Bütün bunları konuşurken, "Turgay ağabey," dedi "Şeytan diyor Marmaris Belediye Başkanlığı'na adaylığını koy. Sonra da Marmaris'i dünyanın yat merkezi yap." "Bürokrasiyi aşamazsın, yaptırmazlar," diyecek oldum. "Sana inanırlarsa olur," dedi.
"Kararını verdiğinde denizcilere ilk haberi ben vermek isterim," dedim. Söz aldım. Bu yazıyı yazarken bilgi geldi. Aday adayı olmuş. Elbette bu, belediye başkan adayı olmak demek değil. Ama bir marina ve deniz gönüllüsünün aday adayı olması bile çok heyecan verici.
Dilerim önümüzdeki günlerde başka denizci dostlarımın da adaylık haberlerini sizlere verebilirim. Yoksa marina sıkıntılarımız giderek büyüyecek gibi görünüyor.
Yayın tarihi: 27 Aralık 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/27/ct/noyan.html
Tüm hakları saklıdır.