Türkiye'nin 550 yıllık İstanbul Üniversitesi'ne rektör olmak her zaman çok önemliydi ve bunun için kıyasıya demokratik bir yarış yaşanması da doğaldı.
Son rektörlük seçimlerine çok sayıda adayın katılması da bu gerçeğe işaret ediyor.
İstanbul Üniversitesi'nde demokratik bir seçim yapıldı ve en yüksek oyu alan 6 aday YÖK'e gönderildi.
Bundan sonraki sürecin işleyişi de biliniyor. YÖK'ün 3'e indirdiği adaylardan birini Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül atayacak.
İşte tam bu noktada inanılmaz bir kampanya başlatıldı. Neymiş, ikinci en yüksek oyu alan
Prof. Dr. Yunus Söylet'in Başbakan
Tayyip Erdoğan'la ilişkisi var.
Son birkaç gündür, özellikle İstanbul Tıp Fakültesi hocalarıyla konuşuyorum. Hepsi yapılan bu yayınlardan müthiş rahatsızlık duyuyor.
Çünkü her şeye
"siyaset" üzerinden bakılıyor.
Peki, akademik kariyeri, mesleki değerler ne durumda?
Günlerdir bu tartışmayı izliyorum. Kimse
Prof. Söylet'in mesleki alanda yaptıklarıyla ilgilenmiyor. Çocuk cerrahisi alanında uluslararası başarılarına, bu ülkede yaptıklarına, bilimsel çalışmalarına bakmıyor.
Neye bakılıyor?
Özellikle
Başbakan Erdoğan'la ilişkisine...
Bir bilim adamı, Başbakan'la ilişkisi var diye rektör olmayacak mı?
Bugünkü Tüm Yazıları
Prof. Yunus Söylet'in suçu ne?
Yayın tarihi: 26 Aralık 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/26//haber,691883B1CBEC4983A7D9C44E4F59737A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.