kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Dizilerde takım elbise kıravatla görmeye alışık olduğumuz Erkan Petekkaya, günlük hayatında spor kıyafetler giymekten hoşlanıyor.

Lokantada garsona espri yapıyorum şaşırıyor!

23.12.2008
Rol aldığı dizilerde genelde ağır ve ciddi tipleri canlandıran Erkan Petekkaya, günlük hayatında sert bir mizaca sahip olmadığını söylüyor: Çok ağır bir rolün üzerine espri yaptığınız zaman şaşırıyorlar!..
Deneyimli oyuncu Erkan Petekkaya, dizilerde özellikle sert görünen ama oldukça duygusal karakterlerle karşımıza çıkıyor. Bu da kadın hayranlarının günbegün artmasını sağlıyor. Cosmopolitan dergisinden Özge Zeki, yakışıklı oyuncuyla özel hayatını, gelecek planlarını ve oyunculuğunu konuştu.

* Ekonomik kriz sizi ve dizinizi etkiledi mi?
Bizim çekimlerimiz çok özenli gidiyor. Şirketimiz prodüksiyon anlamında masraflardan çok kaçınmıyor. Mesela bir bölümü dört günde de çekebiliriz ama biz beş-altı günde bitiriyoruz. Hiçbir şey es geçilmiyor. Bu da işin kalitesini etkiliyor. Kriz bu anlamda bize yansımadı. Ama tabii sektör biraz endişeli. O endişe de her tarafa yayılıyor. Gerçi ben bu kriz döneminin çok uzun süreceğini düşünmüyorum. Bir şekilde kurtulacağız bu durumdan. Biz ne krizler gördük, atlattık. Bu ne ki?

ERKAN PETEKKAYA FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

HIRSIZI OYNAMAK İSTERİM
* Abdullah Oğuz'un yeni filmi 'Sıcak'ta rol alacaktınız. Gazetelerde diziyi tercih ettiğiniz için filmden son anda vazgeçtiğiniz yazıldı. Bu doğru mu?
Hayır, değil. Biz filmi temmuz ayında çekecektik ve tüm ön hazırlıklarını da tamamlamıştık. Ama tam çekime başlayacağımız sırada Abdullah Abi'den bir haber geldi. Bulunduğumuz yer ve ışığın açısı içine sinmemiş ve projeyi ertelemiş. Benim de eylül ayında dizimin başlayacağı çok önceden belirlenmişti. O yüzden filmde rol alamadım. Üzüldüm tabii. Bir de bu tip haberler çıkınca yanlış anlaşılma oldu. Ama Abdullah Abi hemen beni arayıp, olayın bu şekilde duyulmasının kendisinden kaynaklanmadığını anlattı bana.

* Böylelikle sinema filmi projesi yine yarıda kaldı...
Evet, sinema projesi başka bahara kaldı diyelim. Şimdiye kadar bir türlü denk gelmedi ama bakalım inşallah uyar bir gün programıma.

* Hayal ettiğiniz bir rol var mı?
Yaşlandığım zaman oturup izlediğimde gerçekten içime sinen bir projede rol almak isterim. Yani izlediğimde güzel iş çıkarmışım diye düşünmeliyim. Bu, beni çok mutlu eder. Onun dışında çok hayal ettiğim bir şey yok. Ama tabii özellikle rol olarak sorarsan, çok sıkı bir senaryoya sahip bir soygun filminde oynamak isterim.

* Polis rolünde mi?
Yok. Ben hırsız olacağım. Zekice yazılmış bu tarz filmleri izlemeyi çok seviyorum. Ama maalesef Türkiye'de bu tür filmler pek yok. Aksiyona değil de daha çok hikayeye ağırlık veren kaliteli yapımlar olmalı. Yani hikayenin sonunda şaşırtması lazım.

* 12 yıldır oyunculuk yapıyorsunuz. Sizin için dönüm noktası olduğunu düşündüğünüz rol hangisi?
Hepsi birbirinden güzeldi benim için. İlk 'Güzel Günler' dizisiyle başladım. Çok izleniyordu, hâlâ da bir sürü yerde görüyorum. 'Aynalı Tahir', 'Serseri' dizileri neredeyse komedi gibiydi. Orada canlandırdığım karakter çok komikti. Sonra 'Köpek' diye bir dizide rol aldım. O büyük bir şanstı benim için, çok güzel bir diziydi. 'Beyaz Gelincik' ile ise başka bir boyuta geçtim diyebilirim. Çıtam değişti. İlk defa kravat taktım, daha salon adamını oynadım. Oyunculuk açısından canlandırdığım tüm rollerin yeri ayrıdır benim için.

* Canlandırdığınız karakterlerin sert bir mizacı var. Gerçekte de öyle misiniz?
İzleyici bizim televizyonda göründüğümüz gibi olduğumuzu düşünüyor. Çok ağır bir rolü oynadığınızda, esprili bir adamsanız şaşırıyorlar. Lokantaya gittiğimde garsona espri yapınca şaşırıyor. 'Allah Allah, bu ne yapıyor?' der gibi bakıyor. Tabii bu çok abartılı, insanı rahatsız edecek düzeyde olmuyor.

* Oyunculuk eğitimi almış biri olarak sektörünüzdeki alaylı oyuncularla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ben o konuda herkes gibi sert düşünmüyorum. Tam tersi herkes oyunculuk yapabilir. İlla gidip okulunu okumak gerekmiyor. Tabii okursan daha iyi ama elektrik meselesi. Kamera insanı ya seviyor ya sevmiyor. Ama tiyatro sahnesinde tabii ki biraz daha fazla bilgi sahibi olmak gerekiyor.

* Uzun yıllar tiyatro da yaptınız. Geri dönmeyi düşünmüyor musunuz?
12 yıl çalıştım devlet tiyatrosunda. Sekiz yıl yaşadığım Diyarbakır'da devlet tiyatrosunda çalıştım sonra istifa ettim. Bizim işimizde bazen üç ay deli gibi çalışırsın, bazen dört ay çalışmazsın. Boş olduğum zamanlarda gelip burada, İstanbul'da bir şeyler yapıyordum. İkisini birden bir süre idare ettim. İdare edemediğim zaman istifa ettim.

* Spora vakit ayırabiliyor musunuz?
Elimden geldiğince yüzüyorum. Onun dışında mecbur kalmadıkça spor yapmıyorum. Bakıyorum biraz kilo almışım, hemen başlıyorum. Formumu korumak için çok az yiyorum. Beslenmeme çok dikkat ediyorum tabii, etmezsem şişman biri olurum. Bizim işimiz için çok önemli dış görünüş.

KİMSEYİ KANDIRMAM
* Nasıl az yiyorsunuz?
Ekmek çok yemiyorum. Az kahvaltı ediyorum. Ekmeğin üstüne yağ ve bal koymaktansa üç kaşık balı atıyorum ağzıma. 10 tane zeytinle, bir küçük peynir yiyorum. Öğlen bir tek çorba içiyorum, ekmek yememeye dikkat ediyorum. Akşamları diğer öğünlere göre daha doyurucu bir öğün yiyorum. Böyle bir denge kuruyorum, bu nedenle şimdiye kadar da kilom hiç değişmedi.

* Vazgeçemeyeceğiniz prensipler?
Bu konuda çok da iddialı olmamak lazım. Ama kimsenin kötülüğünü istemem ve asla kandırmam.

* 50 yaşında kendinizi nasıl hayal ediyorsunuz?
Bir teknede çocuklarımla, sevdiklerimle dünya turu yaparken olabilir. Hedefim zaten dünya turu yapmak. Teknem yok ama her yaz tatilimi teknede yaparım. Denizin üstünde olmayı ve sabah uyanır uyanmaz denize atlamayı çok seviyorum.
Haberin fotoğrafları