Derbilerin üç neticesi vardır yaklaşımı, aslında ev sahibini gerilimden kurtarmak, deplasmana gelene de biraz daha güven vermek için kullanılan, pek de büyük değeri olmayan bir söylemden öte değil bence. Üç netice futbolun doğasında, derbilerin gerçek doğasının öyle olmadığı hepimizin doğrusu. Şartlar, puan cetveli, sakatlar, cezalılar ne olursa olsun, on binlerin desteğini, enerjisini arkasına alan, evinde oynamanın rahatlığını, sıcaklığını, şansını, akıllı oynayarak avantaja çevirebilen ev sahibi, her zaman derbinin gerçek favorisidir.
Maça sadece iki dudak arasında değil de, gerçekten ortak olmak isteyen misafir
(dün Beşiktaş), öncelikle oyunun tansiyonunu kaldırmak zorunda. Bu, başlama düdüğü ile oluşan bir süreç değil. Günler öncesinden, moral ve zeka kondisyonunu hazırlaman gerekli. Biz Akdenizli yapımız ile şimdi soracağız Mustafa Hoca'ya:
"Ya, bu Seric nereden çıktı?" Seric en sonunda bu takıma oynaması için alınmış. Seric'i bir çare, değer olarak görmüş ki oynattı. Ya Delgado? O, Beşiktaş'a bir değer olarak, büyük bir maliyetle geliyor. Ve zorluk derecesinin maksimuma çıktığı bir anda takımını yalnız bırakıyor. Eksik değil,
YALNIZ! Ne söylerse söylesin; televizyonumun sesini kısar, dinlemem bile. O ortamda o kartın izahı yok!
İnsanlar; yönetimden, hocadan ceza, taraftardan tepki bekler. Aslında en güzel tepkiyi verecek onun en yakınları, yani takım arkadaşları.
SERVET MAÇI ANLATTI! Galatasaray maçın, gecenin ve evde oynamanın değerlerini bilerek çok arzulu, koşan ve sert bir şekilde başladı. Artık futbolun atletik ve kas değerlerinin, zihinsel gücün her geçen gün değer kazandığını bilerek. Servet'in gerilerden gelip dokunarak gol yaptığı vuruş, direkten dönen kafası, çok müsaitken kaçan bir diğer kafa vuruşu.. Galatasaray'ın dünkü özeti, niyeti, güveni idi.
"Bizim için saha o kadar küçüldü ki, bir orada bir buradayız." Bu kadar inançlı bir takıma karşı, yağmurdan ağırlaşan sahada, Galatasaray kadar mücadele eden ve akıllı oynayan bir Beşiktaş oyunun keyfini maksimuma çıkarabilirdi. Eğer Delgado'nun büyük, zor affedilecek hatası olmasa idi.
Galatasaray, Delgado eli ile ikram edilen bu Noel hediyesinin değerini iyi bildi. Akıllıca kullandı. Maçın sonunda, çok müsait durumda iken atamadıkları, bence Beşiktaş'ın öyle büyük bir mağlubiyeti hak etmediğinin 'hakkani karşılığı' idi. Galatasaray da, Beşiktaş da bu yüksek arzularını ve tempolarını ligin ikinci devresine daha da yükselterek uygulayabilirlerse, kalite de artacak, mücadele de, seyir güzelliği de..
Yayın tarihi: 22 Aralık 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/12/22//didin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.