kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Aralık 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Emlak Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERDAL ŞAFAK

Ana bütçe, yavru bütçe

TBMM Genel Kurulu'nda 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmelerinin başladığı gün, KKTC Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu da 2009 Mali Yılı Bütçesi'ni ele aldı.
Ve KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer muhalefetin eleştirilerini yanıtlarken müjdeyi verdi: "150 trilyon YTL geliyor!" Nereden? Elbette Türkiye'den.
İşe iki devletin 2009 bütçelerinin iki temel göstergesiyle başlayalım.
Türkiye bütçesinde toplam harcamanın yüzde 21.36'sını personel giderleri, yüzde 33.04'ünü de cari transferler oluşturuyor. KKTC bütçesinde aynı kalemlerin payları da şöyle: Personel giderleri yüzde 38, cari transferler yüzde 39.
Anlamı: KKTC bütçesinde memur-işçi maaşları ile cari transferlere (Sosyal güvenlik sistemine kaynak aktarımı, kamu işletmeleri açıklarının kapatılması gibi) ayrılan pay Türkiye'den fazla. Bütçede öngörülen her 4 YTL'lik harcamanın 3'ü bu iki kaleme gidiyor ve önemli bir bölümü Türkiye tarafından finanse ediliyor.

Avrupa standartlarında yaşam
Aman yanlış anlaşılmasın; gözümüz yok. Tam tersine Kıbrıslı kardeşlerimizin ulaştıkları refah düzeyinden mutluluk duyuyoruz. Yalnızca okurlarımızın asgari bilgiye sahip olabilmeleri için, Kıbrıslı meslektaşlarımızın "Buradaki maaşlar Türkiye'nin gözüne batıyor" eleştirilerini göze almak pahasına birkaç veri sıralamak istiyoruz:
* KKTC'de asgari ücret 1.065 YTL. Türkiye'yi bir yana bırakıp, bu rakamın AB üyelerinden İspanya ve Malta'nın düzeyinde, Slovenya ve Portekiz'in üstünde, Litvanya, Slovakya, Letonya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin 2-3 katı, Bulgaristan ve Romanya'nın ise 8 katı olduğunu belirtmekle yetinelim.
* KKTC'de toplam hane sayısı 50 bin dolayında. Ama devlet her ay 70 bin kişiye maaş çeki veriyor. Yani devletten her aileye birden çok maaş ödeniyor. Veya 200 bin nüfuslu Kuzey Kıbrıs'ta her 3 kişiden biri devletten maaş alıyor. Çocukları çıkarırsak, her 2 kişiden birinin devletten maaşlı olduğunu söyleyebiliriz.
* KKTC'de kişi başına düşen yıllık gelir 14.765 dolar. KKTC'de ortalama maaş 3 bin YTL civarında. KKTC'de gelir adaletsizliği önemsenecek boyutta değil. KKTC'de her ailenin evi ve arabası var. Peki bu refah nasıl sağlanıyor? Cevap: 30 yaşında emekliliğin yolunu açan yasayla. Binlerce kişi emekli olup hem ikramiye aldı, hem emekli maaşına hak kazandı, hem de özel sektörde iş bularak ya da kendi işini kurarak ikinci maaş olanağı elde etti. Ah, unutmadan; kamuda yılda bir maaş da ikramiye var, buna "13'üncü maaş" deniliyor.

Reformlar ve müjdeler
Soyer'in müjdesini verdiği Türkiye'nin 150 trilyon YTL'lik uzun vadeli ve düşük faizli kredisine gelince; geçen 14 Kasım'da Ankara'da imzalanan Türkiye'nin KKTC'ye 185 milyon 71 bin dolar kredi sağlamasına ilişkin anlaşma kapsamında gönderiliyor. Bu yıl KKTC'ye aktarılan 465 milyonu hibe 790 milyon 209 bin 728 YTL'lik yardımın dışında.
Hibe deyince aklımıza geldi; 20 Temmuz 2006'da Lefkoşa'da Başbakan Erdoğan ile Başbakan Soyer'in imzaladıkları Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü, Türkiye'nin KKTC'ye üç yılda (2007, 2008 ve 2009) 1 milyar 875 milyon YTL tutarında hibe ve kredi aktarmasını öngörüyordu. Ama bir koşulla: Kamu, sosyal güvenlik, yerel yönetimler ve KİT reformlarının yapılması.
Peki ne durumda reformlar? Yanıtı Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Türkekul Kurttekin'in geçen hafta KKTC basınında yayınlanan demecinde gizli: "2006'da protokolün yanı sıra Türkiye'nin sağlayacağı kaynağın rasyonel kullanılmasına ilişkin mutabakat zaptı da imzalandı. 4 önemli reform, devletin giderlerini azaltıcı ve gelirlerini artırıcı düzenlemeler yapılması gibi konular burada yer aldı. Ama mutabakatın yerine getirilmesinde yeterli mesafe alınamadı."
Kurttekin 2006'da protokol ile mutabakatın toplandığı kitapçığa yazdığı önsözde de şöyle demişti: "Kaynakların etkin kullanımına yönelik olarak gelinen nokta yeterli düzeyde değil."
Büyükelçi son demeciyle geçen 3 yılda da pek bir şey değişmediğini ima ediyor. Yoo, göz ardı edilmemesi gereken değişiklikler de var:
Geçen yıl devletin 6 bin kişiyi daha istihdam etmesi gibi. (UBP Lideri Derviş Eroğlu'nun bütçe görüşmelerinde verdiği rakam.)
Ek mesai ödeneğinin yılın ortasında bitmesi gibi. (Büyükelçi Kurttekin'in demecinden.)
Ve... Yaşasın, "Türkiye'den 150 trilyon YTL kredi geliyor!"