"Karanlıkta ıslık çalıyoruz"

İlhan Kesici ile biraz da ekonomiden söz ettik. Bana, 2008 bütçesiyle ilgili, geçen yıl sonunda yaptığı Meclis konuşmasını hatırlattı. Kesici'ye göre, Türkiye, bugünkü global krizden en fazla zarar gören ülkelerden biri olabilir. Bunun sebeblerini, IMF'nin 2007 sonunda açıkladığı raporda bulabiliriz. Söz konusu raporda Türkiye'nin "kırılganlık" göstergeleri şöyle sıralanıyordu:
" - Rezervlerin kısa dönem borçlara oranı: En kötü durumdaki ülke Türkiye. - Cari İşlemler açığının milli gelire oranı: En kötü durumda olan ülke Türkiye. - Toplam kamu borçlarının milli gelire oranı: En yüksek oran Türkiye'de. - Ve 4'üncü unsur: Özel sektör kredilerindeki artışın milli gelire oranı: En hızlı artış Türkiye'de."
Bütçe konuşmasında İlhan Kesici de, kamu borcu ve ödenen faizlerle ilgili bazı rakamlar vermişti: "2002'den 2007'ye kadar, 5 senede, iç ve dış toplam kamu borcu, 170 milyar dolardan 297 milyar dolara çıktı. Devlet bu kadar borcu alabilmek için, her ülkeye oranla, daha fazla faiz ödedi. 5 senede ödenen faiz miktarı 184 milyar dolar. 2007 bütçesindeki faiz miktarı 56 milyar YTL. Yani, bütçenin % 25'i faize gidiyor. 12 milyar YTL yatırım yapılıyor, 13 milyon insanımızdan topladığımız vergi 38 milyar YTL. Buna mukabil, 56 milyar YTL faiz ödeniyor. Bu faizler de büyük ölçüde yabancıların cebine giriyor. Özel sektörün dış borcu ise, aynı dönemde, 218 milyar dolardan 436 milyar dolara yükseldi."
Kesici, menfi rekorlar kıran Türkiye'nin kırılgan bir ekonomiye sahip olduğunu 2007'de söylemişti. Bugün de o kırılganlık sebebiyle daha büyük sorunlarla karşılaşabileceğimiz haberini veriyor: "Herkes ıslık çalıyor. Kimse işin vahametinin farkında değil" diye uyarıyor.
Bu hafta, 2009 bütçesinin müzakereleri başlayacak. Herhalde, gene aynı olumsuzlukların sürdüğünü göreceğiz. Üstelik bu defa, bir de dünya krizi yaşanıyor. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, "Nasıl olsa bu kriz geçecek" diye konuşmuş. Ebediyen sürmeyeceği malûm da, "Türkiye'yi delip de geçmesin", önemli olan bu.