kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
YAVUZ DONAT

Yılmaz Büyükerşen... "Bilmece" gibi

Yılmaz Hoca "Eskişehirli benim kısa pantolonlu halimi bilir" diye konuşur.
Eskişehirli olması, popüler bir rektörlük dönemi geçirmesi "büyük avantaj."
"Artısı" çok:
- Eskişehir'de çıtayı yükseltti.
- Eskişehir'i kültür ve sanat kenti haline getirdi... Resim, heykel, konser salonu, orkestra... Ne ararsanız var.
- Porsuk, onun sayesinde tertemiz akıyor.
- Türkiye'de kaç belediye başkanı onun kadar ulusal medya desteğine sahip?
Büyük dağların büyük uçurumları olur.
Hoca'nın "artılarının" yanında "eksileri" de var.
- Eskişehir'in modern kesimleri, Avrupa kentlerini andırıyor... Ama ya varoşlar?.. Ya gecekondu semtleri?.. Dökülüyor.
- Hoca inatçı... Dediği dedik... Her şeyi bilir... Sadece o bilir... Yere burnu düşse eğilip almaz... Dik kafalı.
Ve son:
Deniz Baykal istiyor ki "Yılmaz Hoca, DSP'den ayrılsın, CHP'ye girsin ve Eskişehir'de aday olsun."
Ama Büyükerşen de bekliyor ki "DSP ile CHP oturup uzlaşsınlar... Onun adaylığı üstünde anlaşsınlar."
Deniz Baykal "Yılmaz Hoca inadı bıraksın, bize gelsin" dediği sürece...
Büyükerşen de kendisini "siyasetin de, partilerin de üstünde" görmeye devam ettiği sürece...
Bilmiyoruz "düğüm" nasıl çözülecek?