kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Yaşamazsanız, yaşlanırsınız

Feride Çavuşoğlu posta kutuma göndermiş; özellikle son cümlelere takıldım. Kızarmış sonbahar yaprakları üzerine düşen cümle: "İnsanlar yaşadıkça yaşlandığını düşünür. Aslında insanlar yaşamadıkça yaşlanır."
Tayfun Talipoğlu'nun bir yazısını slayt gösterileriyle ve Haris Alexiou'nun müziğiyle süsleyerek hazırlamışlar; hayatı ertelememek gerektiğini anlatıyor Talipoğlu: "Beni her ölüm etkiler. Tanımasam bile üzülürüm yitirilmiş ümitlere; hiç gerçekleşmeyecek ideallere. Yaşanmamış sevgilere üzülürüm. Bu yüzden korkarım yaşamı ertelemekten. Ne yapılması, ne söylenmesi gerekiyorsa, söylenmeli, yapılmalı. Seviyorsanız, sevdiğinizi bugün söyleyin; sevdanızı bugün yaşayın. Yarın çok geç olabilir. Her şeyi yaşamak için acele edin bence. Geriye dönüp baktığınızda 'keşkeler' çoğunlukta olmasın."
Daha okulda başlamıyor muyuz ertelemeye yaşamı: İlk hedef kolej, sonra üniversite. Hep yarına yatırım.
İşe gireyim sonra...
Evleneyim sonra... çocuklar büyüsün sonra... sonra... sonra... sonra...
Hayat, her an sona erebilir; sonrası olmayabilir. Fedakârlıklar güzel ama, unutmayalım herkes kendi hayatını yaşar.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandığını düşünür. Aslında insanlar yaşamadıkça yaşlanır."
Mektubu, sevdiğim bir arkadaşıma gönderdim. "Hayatını erteleme" demek için. Konuştuğumuzda, maili, daha açmadığını, ona bakmayı bile ertelediğini öğrendim. "Sonra" açacakmış... vakit bulursa.
Oysa, "sonra" ların peşine takılınca, bir bakıyoruz gelip dayanmışız son'a; "keşke" ler ise, zamanı geriye almaya yaramıyor.