kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

'Issız Adam'lar için kullanma kılavuzu!

EVRİM ALTUĞ
28.11.2008
Avrupa, Asya ve Güney Afrika'da Discovery Channel tarafından yapılan 'Species' (Türler) ara.tırması, Türk erkeklerinin 'bağlanmaktan korkma' konusunda Avrupa'ya fark attığını ortaya koydu. Araştırmaya göre Türkiye bu konuda yüzde 30 ile kıta birincisi..
Türkiye dahil 15 ülkede 12 bini aşkın erkek üzerinde yapılan bir araştırmada, Türk erkekleri 'bağlanmaktan korkma' konusunda Avrupa ortalamasından çok daha yüksek bir oran oluşturuyor. Bu rakam Avrupa genelinde yüzde 14 iken, 'an'ı yaşayan, ciddi bağlılık ve sorumluluklardan ürken genç erkeklerin Türkiye'deki oranı, yüzde 30. Türkiye'yi, yüzde 26 ile İspanya izliyor.
Kablo TV, Digiturk ve uydu yayınlarında sıkça izlenen Discovery Channel ve Animal Planet gibi kanalları ile tanınan ABD kökenli Discovery Networks TV şirketi, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı, ağırlığı Avrupa'da bulunan 15 ayrı ülkeden ortalama yüzde 70'lik izlenme payı ile kanalın izleyicisi konumunda olan 12 bini aşkın erkek üzerinde, sosyal içerikli geniş bir pazar araştırması yaptı.
Species - A User's Guide To Young Men (Türler - Genç Erkekler İçin Kullanma Kılavuzu) adıyla özel bir kitap haline de getirilen araştırmanın sonuçları, yüzyıllardır 'Kadınlar anlaşılmaz' deyip duran erkeklerin de karmaşık olduğunu ortaya koydu.

ISSIZ ADAM VERİLERİ
Avrupa ve Amerika'dan, 'eril davranış' alanında uzman 50'nin üzerinde akademisyen eşliğinde yapılan Species araştırması, ironik bir şekilde, bir yanıyla Türkiye'deki izleyici sayısı 500 bini aşan Issız Adam filmiyle sıkça tartıştığımız 'yeni, kentli erkek' modelinin yaşadığı sosyal evrim sürecinde nasıl bir dönemeçten geçtiğini de ortaya koydu.
Araştırmaya 25-39 yaş arası 12 binden fazla erkek katıldı. İsveç, Almanya, Hollanda, Fransa, İtalya, İspanya, Romanya, Macaristan, Polonya, Rusya, İngiltere, Norveç, Danimarka, Türkiye ve Güney Afrika'dan erkeklerle görüşüldü.
Discovery Networks adına Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Bölge Direktörü olarak çalışan Claire O'Connor ile bu konu hakkında kapsamlı bir röportaj yaptık.
Öte yandan, araştırmaya katkıda bulunan İstanbul Bilgi Üniversitesi konuk öğretim üyesi, Sosyolog Doç.
Dr. Halil Nalçaoğlu'nun da, Türk erkekleri ve Species araştırması üzerine görüşlerine yer verdik.

- Bu araştırmaya niçin ihtiyaç duyuldu?
- Claire O'CONNOR: Erkekleri daha iyi anlayarak, markamızı geliştirmek istedik. Şu anki ekonomik durum, hem erkekler için hem de şirketler için çok zorlu aslında; herkes bir şekilde yatırıma yönelmek durumunda. Bildiğiniz gibi, son yıllarda dokuz, hatta 10'a yakın ekonomik durgunluk yaşandı ve her birinin yaklaşık bir sene sürdüğünü biliyoruz. Bu yüzden biz de 'Bu durgunlukta senin markan nerede olacak' diye sorarak, markalara belli bir odaklanma kolaylığı sağlanabileceğini düşündük. Çünkü durup bekleyemezsiniz. Biz de hedef kitlemiz olan 25-39 yaş arası erkekler üzerine bir araştırma yapmaya karar verdik.

- Araştırma hangi yanıtlara yol açtı?
- Bu araştırma ile, yükselen kimi 'trend'lerin arkasındaki sebepleri anlama fırsatımız oldu. Metroseksüel, retroseksüel gibi damgaların artık geçerli olmadığını düşünüyoruz. Çünkü bu tarz damgalar, durumu çok basite indirgiyor. Ama erkeklerin hayatları çok daha karmaşık.
Elbette sorduğunuzda erkekler bunu asla kabul etmezler; aksine, hep kadınların çok karmaşık olduklarından yakınırlar, çünkü kadınlar da aynı anda birçok şeyi bir arada yapmaya çalışır. Ama artık görüyoruz ki, aynı şey erkekler için de geçerli.

- Erkekler şu anda neyin peşinde?
- Şu anda erkekler ilişkilerde eşitlik istiyor. Örneğin, çocuklarıyla daha yakından ilgilenen babalar olmak istiyorlar. Birçok erkek, eşine duygusal destek vermenin, ona maddi destek vermekten daha önemli olduğu inancında. Normalde erkekleri duygusallıkla özdeşleştirmememize rağmen, özellikle 25-29 yaşındaki erkekler buna daha çok katılıyor ve bu yüzden bunun yükselen bir 'trend' olduğuna inanıyoruz. Öte yandan, araştırmadaki bir diğer başlık olan Erkek Gibi Olma Zamanı ise televizyon karşısındaki o koltuğun erkeklerin hâlâ en çok sevdikleri yer ortaya koyuyor. Bütün gelişen teknolojilere rağmen o koltuğun yeri apayrı.

- Babadan oğula geçen bir gelenek olarak, 'TV ve koltuk' önemli, öyle mi?
- Evet aynen öyle. Bu çok belirleyici.
Yine, araştırmadaki bir diğer başlık olan Eve Daha Yakın, erkeklerin kendi evleriyle ilişkilerine değiniyor. Evleri, artık erkekler için bir tür emniyet ağı halini almış durumda. Çünkü evlerinin dışında ekonomik kriz, işini elinde tutmaya uğraşmak, ilişkiler gibi birçok dertle boğuşuyorlar. Evleri artık erkeklerin kişiliklerini de yansıtıyor. Ve artık erkekler de, evlerinden gurur duyuyor; özellikle de geçmişe nazaran bu 'gururluluk' hali epey arttı. Tabii ki hâlâ, plazma televizyon, DVD player gibi 'erkek oyuncakları' revaçta. Tamam, evlerinde iken hâlâ etrafta bir parmak toz olabilir, çok temiz olmayabilirler ama bunun fazla bir önemi yok. Evlerinde olan her şey onlara ait. Akşam kapıyı kapadıkları zaman kendilerini iyi hissediyorlar. Mutlular.

- Erkeklerde başka ilginç bir kategori daha var mı?
- Bizim Tatil Ateşi dediğimiz durumla ilgili bir başlık var. Bazı erkekler, "Tatile gittiğim zaman birçok farklı aktivite yapmak isterim," gibi bir zihniyete sahip. Bazıları ise, "Tatile gittiğim zaman yiyip, içip güneşlenmek isterim,"i benimsiyor. Ancak Türkiye'de, Baskı Altındaki Tedarikçi dediğimiz bir grup erkek bu zıt iki kanaatin her ikisine de ilginç biçimde katılıyor. Yani ikisini birden yapmak istiyor. Tabii bir de Herkes Bir Uzman diyebileceğimiz bir kesim daha var. Bu kesime dahil olan genç erkekler, tatilde yeni kültürleri keşfetmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi seviyor. Ve ülkelerine döndüklerinde, edindikleri birçok yeni bilgi oluyor. Ve edindikleri bu bilgilerle, kendi 'sosyal ağ'larında bulunan insanları ve iş arkadaşlarını etkilemeye çalışıyorlar.

- Bu araştırma için Türkiye'de hangi şehirlerde, kaç kişiyle görüştünüz?
- 500 kişiyle görüştük. Bu kişilerin yüzde 39'u İstanbul'daydı ve araştırmaya katılan herkes büyük şehirlerdendi. Bu kişilerin yüzde 10'u Ankara'dan oldu. Ayrıca İzmir, Konya, Gaziantep ve Samsun'a da ulaştık.

- Avrupa'nın en baskın erkek tipi nasıl?
- Hollanda, İspanya, Almanya ve İngiltere'de en baskın grup, Sadece Ben grubu. Ve işte bu yüzden ben hâlâ evlenemedim! Çünkü bu tarz erkekler hep kendileriyle ilgileniyor.
Kariyerlerinde ilerlemek istiyor, geleneksel dönemeçleri erteliyor, muhtemelen hâlâ anneleriyle beraber yaşıyor, Hugo Boss ve Prada gibi markalar giyiyorlar. Gün içinde, yönetim ofislerini idare ediyorlar ve akşam ranza yataklarında yatarak odalarını kardeşleriyle paylaşıyorlar. Çünkü kendi evlerine çıkacak paraları yok!

- Yani bu adamlar kendi hayat tarzlarıyla evliler...
-
Aynen öyle. Bu adamlar kendi evlerinde yaşıyor olabilirler. Çünkü Kariyer Düşkünü erkekler gibi materyalist değiller.

- Peki, ekonomik krizin erkeklere, özellikle Türkiye'dekilere etkisi nasıl?
-
Araştırmamızın başında, sadece muhtemel bir krizin geleceğinden bahsediliyordu. Bir küresel durgunluğa mı, yoksa ekonomik gerilemeye mi gidiliyor diye birtakım tartışmalar vardı. Yani araştırmamızın göbeğinde ekonomik kriz ve etkileri yoktu.
Ama bizim şu anda bu konu üzerine gidip daha fazla araştırma yapacak gücümüz var. Yine de, Türkiye'de erkekler arasındaki arkadaşlıkların bu konuda büyük bir rol oynayacağına inanıyorum.
Erkekler, kriz zamanında arkadaşlarından güç alacak.
Çünkü Türkiye'de baskın tipteki erkekler için arkadaşlık çok önemli.
Haberin fotoğrafları