Ergenekon meselesi giderek daha ciddi bir mahiyet kazanıyor. Her şeyden önce, soruşturmaya dayanak teşkil eden Tuncay Güney'in MİT ile irtibatı, kimilerinin ilk günlerde söylediğinin aksine,
operasyonun amacının muhalif düşünceyi ezmek olduğu iddialarını mesnetsiz bırakıyor.
Zaten, MİT'in Ergenekon ile ilişkisi biliniyordu. Teşkilât, kendisine ulaşan ve Tuncay Güney'in emniyette verdiği ifade ile belgeleri içeren mektup ve CD'leri bir kitapçığa dönüştürerek, 10 Temmuz 2003'te Genelkurmay Başkanlığı'na göndermişti; 19 Kasım 2003'te de Başbakanlığı bilgilendirmişti. MİT, Doğu Perinçek'in Aydınlık dergisini ve İşçi Partisi'ni yakından takip ediyordu. 27 Mart 2007'de de,
"İşçi Partisi/Karargâhevleri" adlı doküman MİT tarafından Genelkurmay'a gönderildi. Bu belge Ergenekon'un devlet içinde örgütlenme girişiminin bir kanıtı sayıldı.
Tuncay Güney, MİT'in son açıklamasına göre, Tansu Çiller döneminde Mehmet Eymür tarafından kurulan Kontr Terör Dairesi'nde görev yaptı; 1997'de bu daire, MİT'in kuruluş şemasından çıkarıldı.
Peki 1997'den sonra Tuncay Güney kimin için çalıştı? Güney'in, Özel Timci Ayhan Çarkın'ın oğlunun sünnet düğününde çekilen fotoğrafları, şu anda Ergenekon tutuklusu olan gazeteci Tuncay Özkan'a servis ettiğini, fotoğrafların da Radikal gazetesinde ve Kanal D'de yayınlandığını biliyoruz. Güney, bu servisi, acaba, dikkatleri tamamen Özel Tim'e teksif etmek için Veli Küçük adına mı yapmıştı? Çünkü o tarihte, Veli Küçük'ün ismi de sıkça Abdullah Çatlı'yla ilişkili olarak geçiyordu. Nitekim Tuncay Güney, 2001'de başka bir suçtan tutuklandığında, Ergenekon ile ilgili bilgileri vermiş, kendisini Veli Küçük'ün himayesinde göstermişti. Peki o zaman Mehmet Eymür'ün, Atin.org sitesinde, Aydınlık dergisi ve Ceyhan Mumcu'ya yazdığı cevapta,
"Tuncay Güney'den bahsetmişsin. Bir istihbarat elemanı. Yetenekli birisi. Sizin ekibe başarılı bir biçimde sızmış, ipliğinizi pazara çıkarmış, zokayı fena yemişsiniz" cümlesi ne anlama geliyordu?
Ayrıca çok önemli bir gelişme de, Ergenekon şemasının artık Silivri'deki mahkemenin eline geçmiş olması. Tuncay Güney'in anlattıklarına dayanılarak çizilen örgüt şeması, daha önce isimler sansürlenerek gazetelerde yayınlanmıştı. Ama şu anda, hâkimler, o isimleri biliyor. Elbette, Güney'in her söylediği doğru olmadığı için, suçlanan kişilerin tümü Ergenekon mensubu değil.
Bakalım bundan sonra, ne gibi gelişmeler ortaya çıkacak. Heyecanın düşmeyeceğine, aksine giderek artacağına inanıyoruz.
Bugünkü Tüm Yazıları
Ergenekon, MİT ve Tuncay Güney
Yayın tarihi: 29 Kasım 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/29//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.