kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Kasım 2008, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Haziran ayında tam gün oyun oynayacağız

ASLI ÖRNEK GÜNAYDIN
23.11.2008
Bilsar Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Selman Bilal Bilsar binasını DOT'a açtı. Tiyatronun kurucusu Murat Daltaban: Şimdilik 40 dakikalık oyunlar oynuyoruz, haziranda altı saatlik oyun sergileyeceğiz..
Beyoğlu Tünel'de, tekstil üzerine satış yapan Bilsar binasında tiyatro yapılıyor! Yeni sozanla birlikte başlayan proje kapsamında her hafta perşembeden pazara dört gün, 20 dakikalık ikişer oyun oynanıyor. Oyunu sahneleyen DOT Tiyatrosu... Mekana ilk gidenler, tekstil mağazasına girer gibi yapsa da, içerideki sahneyi görünce olay anlaşılıyor. İzleyici cam platform üzerine kurulu sandalyedeki yerini alıyor ve her ay 'Vur/Yağmala/Yeniden' isimli projenin farklı bir oyununu izlemeye koyuluyor. Mesela; ben aynı gece 'Korku ve Sefalet' ile 'Savaş ve Barış' isimli iki çalışmayı izledim, ki özellikle Uğur Polat oyunculuğuyla döktürdü. Metin, alışkın olmayanlara biraz sert gelebilir; yine de oyun bir şekilde izleyiciyi içine çekiyor. Ama o da ne? En fazla 40 dakika sonra oyun bitiyor. İlk kez gelenler ne olduğunu kavramaya çalışıyor ve 'Devam etse de, izlesek' yorumunu yapıyor. Bu projeyi DOT'un sahibi Murat Daltaban'a, Bilsar Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Selman Bilal'e de çalışmaya nasıl dahil olduğunu sorduk.

KOLAY KOLAY YAPILAMAZ!
* Bu proje nasıl doğdu?
Murat Daltaban:
Vur/Yağmala/ Yeniden' için yazılan metinler, geçen yıl Edinburgh Festivali'nde bir atölye çalışmasında ortaya çıktı, oyuncular tarafından okundu. O dönemden itibaren oyunları yapmakla ilgili bir arzumuz vardı. Ben de oyunları alıp, Selman Bey'e geldim. Projeyi bu mekanda yapıp, yapamayacağımızı konuştuk.
Selman Bilal: Başından beri çok içinde olduğum bir proje... Kardeşim, Murat Bey'le birlikte çalışıyor. Zaten DOT'un mimarları, konsept danışmanlarıyla ortak bir bağımız var.

* Tiyatroya yatırım yapmak niye?
S.B.:
Biz bunu sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. Çok özel ve heyecanlı bir proje olduğunu düşünüyoruz. Zaten daha önce de DOT'a sponsorduk. Ama bu kez kapsamlı...

* DOT'a sponsorluk pahalı mı?
S.B.:
Evet pahalı. Sadece mekan değil, proje sponsoruyuz aynı zamanda... Ucuz değil ama karşılığı alınıyor.

* Peki ortalama ne kadar?
S.B.:
Şu kadarını söyleyeyim; 100 binli rakamların üzerinde bir rakam.
M.D: Bu oyunu ödenekli ve özel tiyatrolarda kimse kolay kolay yapamaz. Gerçekten çok şanslıyız, seyirci de Bilsar buna destek olduğu için çok şanslı... Başka türlü bu oyunları seyrettirmemiz mümkün olmazdı.

* Selman Bey de oyuncu olarak sahne alır mı?
M.D:
Ben bu konuda çok tutucuyum, hep konservatuvarlılarla çalışıyorum. Selman Bey bu saatten sonra bir okul bitirirse, durumu gözden geçiririz.
S.B.: Biz sadece DOT'u ve DOT'la ilgili projeyi onayladık. Onun dışındaki hiçbir oyuna ya da oyuncuya müdahalemiz olamaz. Buna hakkımız yok!

CİDDİ BİR ELEŞTİRİ ALMADIK
* Peki size metinlerin sertliğiyle ilgili olumsuz eleştiri geliyor mu?
M.D.:
Argonun çok yoğun olması ve çok sert temaları işliyor olmamızla ilgili kimi zaman eleştiriler alıyoruz. Ama şimdiye kadar çok ciddi bir eleştiriyle karşılaşmadık.

* Oyunlar kısa süreli... İlk kez bu oyuna gelenler gösteri bittiğinde ara verildiğini düşünüyorlar...
M.D.:
Evet. Gösteri 20 ya da 30 dakikalık kısa oyunlardan oluşuyor. İzleyenler aynı gece iki farklı oyunu birarada izleyebiliyor. Saat itibariyle de bu oyunlar, bir akşamınızı tiyatroya ayırabileceğiniz bir tasarım üzerine kurulmuyor. İşten çıkıp, akşam yemeğinden önce seyredeceğiniz iki kısa oyundan sonra geceye devam edebiliyorsunuz.

* Mark Ravenhill'in yazdığı metin çok özgün... Ama bu projenin Türkiye'ye adaptasyon süreci zor olabilir...
M.D.:
Biz üç senedir öyle oyunlar oynadık ki, bu seyirciyi yadırgatacak bir şey değil. Seyirci şaşırmaya alıştı galiba bizimle... Onu da kanıksadı. Daha şiddetli metinler de oynadık.

HIZLI ÜRETİP, TÜKETİYORUZ
* Bu projenin tümüne aperatif tiyatro da diyebilir miyiz?
M.D.:
Aperatif tiyatro, projeyi biraz hafife almak olur. Ama hızlı üretilip, hızlı tüketiliyor. Bir ay prova yapılıp, bir ay gösteriliyor. Seyirci oyunla karşılaşıyor ve farklı bir dinamik yaratılıyor. Amacımız seyircinin tiyatroyla ilişkisini ve yaratıcılık sürecini sürekli hale getirmekti. Şu ana kadar da işledi. İki gösteri yapıldı. Üçüncüsüne hazırlanıyoruz. Projemiz 2009'da da devam edecek. Haziran ayında da altı saatlik, büyük bir oyun olarak izleyicinin karşısına çıkacak. Oyunların birbiriyle ilişkileri var. Seyirciden şimdilik akşamlarını ayırmasını istiyoruz ama haziran ayında bir tam günlerini ayırmalarını isteyeceğiz.

* Saat kaçta başlayıp, kaçta biter?
M.D.:
Öğlen başlar, akşam biter.