Erkekler aşka inanıyor mu?

Geçen gün bir erkek arkadaşımla oturup şu konu hakkında tartıştık: "Erkekler aşka inanır mı?" Ben bir kadın olarak erkek milletinin aşka inanmadığını savundum. Çünkü aşık olduğum bütün erkekler kıymetimi bilmeyip beni terk etti. Bence erkekler aşktan anlamıyor. (Sevilay B.)

Bu sorunuza doğru bir cevap verebilmek adına gelin hep birlikte aşkın tanımını bir kez daha yapalım. Aşk nedir? Bence aşk, aslında iki farklı duygudur! Aşkın ilk duygusu güllük gülistanlık iken, ikinci duygusu hüsrandır. Aşkın ilk duygusunda hoşlanma varken, ikinci duygusunda bencillik var. Aşkın ilk duygusunda koklaşmak isteği varken, ikinci duygusunda restleşmek hıncı var. Aşkın ilk duygusunda aptallık varken, ikinci duygusunda mantık var. Yani diyeceğim o ki aşk, sevdiğiniz adamla birlikte olmadan öncesinde ve birlikte olduktan sonrasında başka bir şeydir. Peki, ne mi o şey?

AŞKIN İLK HALİ!
Kadın veya erkek bence hiç fark etmiyor! İnsanlar ilişkinin ta başında birbirlerinin önemsiz şeylerine aşık oluyorlar. Erkekler, kadının endamına, boyuna posuna ve kaşına gözüne aşık oluyor. Kadınlar ise erkeğin tenine, kaşına gözüne, bakışına ve duruşuna aşık oluyor. Şimdi bunları düşündüğümüz zaman insana ne kadar önemsiz geliyor değil mi? Bence bunlar insana önemsiz gelmemeli. Çünkü bunların bir insana önemsiz gelebilmesi için aşkın ikinci duygusunu tatmak gerekiyor. Peki, o ikinci duyguda ne var? Az önce yukarıda saydığım aşık olma kriterlerinin hiçbiri yok. O kriterler ikinci duyguda adeta buhar olup uçuyor. Çünkü o anda aşık olan insan şu gerçeği öğreniyor: "Aşk kriterler çizelgesi değil!" Bir insanla yaşarken artık onun boyu posu, kaşı gözü ve güzel bakışlarıyla yaşamıyorsunuz.

KİŞİLİK ÇATIŞMASI
İşte o noktadan sonra iki insan bir arada yaşamaya başlayınca içlerindeki kişilik çakışıyor ve çatışıyor. Sonuçta gerçek kişilikler bütün falsolarıyla birlikte ortaya çıkıyor. Şimdi bu doğru tespiti yaptıktan sonra gelelim esas sorumuza cevap vermeye. Bence erkekler de kadınlar gibi aşka inanıyorlar. Fakat aşkın ikinci duygusunda kadınlar gibi bencilleştikleri için hırçınlaşıp, aşkta anlaşılmaz oluyorlar.