Geçen hafta Amerika'daydım; Jack'le tanıştım! Bunun için de epey uzun bir yol tepmem gerekti. Önce
New York, ardından üç saatlik bir Nashville uçuşu, oradan da 1.5-2 saatlik bir araba yolculuğuyla nüfusu 361 kişi olan Lynchburg köyü... İyi tarafından bakmak lazım; artık Amerikan taşrasını görmedim demeyeceğim! Counrtry müziğin ve kovboyların yurdu, Tennesse eyaletindeki bu küçük köyde ne işim var? Hem bu Jack de kim değil mi? Tanıştırayım; Jack! Dünyanın en ünlü viskilerinden Jack Daniel's. Hiiiç öyle taşra maşra diye küçümsemeyin, bu ünlü viski markası bu topraklarda üretiliyor. Üstelik memlekette öyle fenomen olmuş durumda ki, tam 20 yıldır dünyanın en ünlü, en prestijli ve geleneksel barbekü yarışması da markanın adıyla bu köyde yapılıyor. Bizim de sebebi ziyaretimiz işte bu! Ama halimiz acıklı;
Türkiye adına barbekü yapacak aşçının vizesi yetişmedi ve biz
Türkiye ekibi, 2003 yılında Güneri Cıvaoğlu'nun hakem olarak katıldığı bu yarışmayı nazar boncuğu dağıtarak geçiştirdik.
Türkiye Jack Daniel's ekibinden Selva'nın taşıdığı dev poşetteki Türk kahvesini ise elektrikli cezvenin fiş uyumu mümkün olmadığı için pişiremedik! Ama ilgilenenlere boş boş duran Türk kahvesi fincanlarından hediye ettik, hakkımızı yemeyin! Ne kadar ecnebi meraklısı var bu fincanların, tahmin bile edemezsiniz. Barbekücüler ne alemdeydi diye soracak olursanız... 10'dan fazla ülkeden 75 barbekü takımı katıldı yarışmalara. Fırınları, sandalyeleri, masaları, kap kacak ve uyku tulumlarıyla 'dünyanın aşçısı' bu küçük köyü doldurdu, herkes ülkesinde ne meşhursa sattı, ikram etti, yedirdi, şov yaptı. Yarışmacılar ise 24 saatten az süre içinde toplam 1.8 ton et pişirerek, görsel sunumu da unutmayarak dev çadırda yemek tadan hakemlerin beğenisine sundu pişirdiklerini... Sadece et değil envai çeşit tatlı da yarıştı; benim en bayıldığım bölümdü! Veeee kazanan: Jack Daniel's Dünya Barbekü Yarışması'nın şampiyonu Kansas ekibi oldu. 2 bin 500 dolar ve dünyanın en prestijli ödülünü kazandıkları için övünme hakkını kazandılar doğal olarak... Yarışma bahane aslında Amerikalılar için... Çevre kasabalardan kilometrelerce yol tepip gelenler bile vardı. Taşra hayatında sosyalleşmenin başka yolu yok galiba.
Yayın tarihi: 3 Kasım 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/03/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.