BU sütunlarda sıkça yazarım. Katıldığım
televizyon programlarında hep söylerim: "Halkımız Türkçe'yi okuldan ziyade, televizyondan öğreniyor. Bu nedenle
televizyon programlarında ağızdan çıkacak her kelime, hassas kuyumcu terazisi ile ölçülmeye muhtaçtır..." İki hafta önce Uğur Dündar, Star Ana Haber'de Aktütün Köyü çocuklarını ağırlarken minik kıza "Sen bu kadar düzgün Türkçe konuşmayı nerede öğrendin?" diye sormuştu. Okulu olmayan köyün minik kızı da "televizyondan" diye yanıtlamıştı. Bu diyalog, benim yıllardır savunduğum tezi doğrular nitelikteydi. Geçenlerde gözüm Kanal A'nın yeni uygulamasına takıldı. Kanal, program aralarında Türkçe dersi veriyordu. Ekran ikiye bölünüyor, sol tarafa dilimize bulaşmış yabancı kelimeler yazılıyor, sağ tarafa ise Türkçe karşılıkları konuluyordu. "Türkçe'si Varken" başlığıyla yayınlanan bu minik bölümlerde "hobi"nin yerine "uğraş", "demoralize" nin yerine "morali bozulan", "kemoterapi"nin yerine "kimyasal terapi" kelimeleri öneriliyor ve yabancı sözcüklerin üzerine de kocaman kırmızı çarpılar atılıyordu. Kanal A'yı Türk Dili'ni korumaya yönelik bu duyarlılığından dolayı gönülden kutluyor, uygulamanın diğer kanallara da örnek olmasını diliyorum.
Yayın tarihi: 2 Kasım 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/11/02/gny/haber,B5388AF2255D4488AFA618A4E8AABD17.html
Tüm hakları saklıdır.