kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ilık süt kalbin ilacı

Giriş Saati : 25.10.2008 11:12
Güncelleme : 25.10.2008 22:19
Yeni Haber
Çocukluktaki beslenme bozukluğunun, ileriki yaşlarda kalp hastalıkları riskini artırabileceği belirtildi.

Bu rahatsızlıkların en önemlisinin 'koroner kalp hastalıkları' denilen hiper tansiyon, kalp krizleri ve diyabet riskinin artması gibi sorunları olduğunu ifade eden Bursa Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. İsmail Özcan, "Çocukluk çağındaki yanlış beslenme, 'Ateroskleroz' diye tabir edilen damardaki yağlanma ve lipitlerin yüksek olmasına neden olur. Bunların bir kısmı direkt olarak kötü beslenme sonucu ortaya çıkar. Bir kısmı da kötü beslenme sonucu obezitenin gelişmesiyle kendini gösterir." dedi.

ÇOCUKLARIN KALBİNİN İLACI ILIK SÜT

Çocukların kalbinin ilacının ılık süt olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. İsmail Özcan, bir yaşından itibaren her gün yarım litre süt içen çocuklarda kolesterol sorununun olmadığını kaydetti.

Sütün mutlaka ılık olması gerektiğine dikkat çeken Özcan, "Çünkü soğuk süt demir eksikliği anemisine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar; anne karnındayken çok yağlı diyetle beslenen bebeklerin ve gebenin kolesterolü yüksek olması durumunda anne karnındaki bebeğin damarlarında da 'aterom' plaklarının oluşabildiğini gösteriyor." dedi.

Anne sütünün, dünyanın en hafif ve en özellikli gıdası olduğunu ifade eden Özcan, "Bebek, anne sütüyle beslendiği zaman her şeyi dengeli olarak alıyor ve aynı zamanda organ ve damar koruyucu etkilerinden de yararlanıyor. Annede, babada ve ailede kalp hastalığı ve kolesterol varsa, bu çocuğun 2 yaşından itibaren kolesterol ölçümleri yapılmalı. Burada, ailedeki kalp hastalığı olanların yaşı da çok önemli." diye konuştu.

Düşük ağırlıklı doğum ya da erken doğumun kalp hastalığı riskini artırdığının, araştırmalarla belirlendiğini anlatan Dr. İsmail Özcan, bu çocukların ileriki yaşlarda obeziteye daha çok yatkın olduğunu kaydetti. Bu çocuklardan aşırı derecede beslenme riski oluştuğundan, obezite riskinin yükseldiğini vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:

"Bu da obezitenin getirdiği kalp damar hastalıklara zemin hazırlıyor. Unutmayın ki kilo aldırmaya çalışmak doğru değil. Çünkü bu durumda çocuk sağlıklı beslenme oranlarında bozukluk oluyor. Aşırı derecede karbonhidratlı ya da yağlı beslenebiliyor. Çocuklarda yanlış beslenme erken yaşlardan itibaren oluşursa, damarlarda meydana gelen değişiklikler kronik bir süreç halinde yıllarca devam ediyor. Onun için çocuğun beslenmesi hayati önem taşıyor. Yanlış beslenen çocuğun dışarıdan bakınca kilolu görünmemesine aldanmamak gerekiyor. Çünkü damar duvarında bu hatalı beslenmenin sinsi izleri bulunuyor. Biz buna tıp dilinde 'kronik enflamatuvar süreç' diyoruz. Bu durum çocuklarda sinsi sinsi ilerleyen gizli bir düşman gibidir."

(CİHAN)