Giriş Saati : 25.10.2008 16:27 Güncelleme : 25.10.2008 17:30
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2001 yılındaki ekonomik krizden alınan derslerle Türkiye de daha güçlü bir mali sistem oluşturulduğunu söyledi.
Gül, Fransız televizyon haber kanalı France 24 ün düzenlediği The Talk of Paris programına konuk olarak, Türkiye ve dünyadaki güncel gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, küresel mali kriz ile ilgili bir soru üzerine, Türkiye de son beş yıl içinde ortalama yüzde 7 ye varan ekonomik kalkınma hızının yakalandığını belirtti ve son olarak hedefin yüzde 4 e düşürüldüğünü söyledi.
Krizin dünyanın tamamını etkilediği ve son yüzyılın şüphesiz en ciddi ekonomik krizlerinden birisinin yaşandığını kaydeden Gül, Türkiye'nin 2001 yılında yaşanan kriz yüzünden bu krize daha hazırlıklı olduğunu belirtti.
2001 yılındaki krizin Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının yüzde 25 düşmesine yol açtığını hatırlatan Gül, Bu krizin faturası çok ağır olmuştu. Bu krizden alınan derslerle daha güçlü bir mali sistem inşa edildi. Bağımsız bir bankacılık sistemimiz var ve kurallar dikkatli izleniyor. Bankacılık ve finans açısından daha güçlü bir pozisyondayız dedi.
Bu krizin sadece finans krizi olmadığını, dünya ticaretinin de olumsuz etkilenmesinin beklendiğini ifade eden Gül, ticaretin yavaşlamasının doğal olarak Türkiye'yi etkileyebileceğini söyledi.
Bir soru üzerine Gül, genişletilmiş G-8 zirvesini desteklediklerini belirterek, dünyadaki ekonomi sisteminde yeni bir düzenlemeye gidilmesinden yana olduklarını, yanlışların ve olumlu işlerin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Mevcut sistemin kötü taraflarının önüne geçilmesi gerektiğini kaydeden Gül, Başbakan ve ben bu tür bir toplantıyı destekliyoruz dedi.
ERGENEKON
Ergenokon soruşturması ile ilgili bir soru üzerine Gül, Türkiye de hukuk sisteminin işlediğini belirterek, hukuk sitemi çerçevesinde kimsenin dokunulmaz olmadığını söyledi.
Yasalara ve anayasaya karşı gelenlere karşı savcıların görev başında olduğunu bildiren Gül, yargı sürecinin başladığını, bu sürecin açık ve şeffaf bir süreç olduğunu vurguladı. Gül, mahkemenin kararının beklenmesi gerektiğini, önceden nasıl bir kararın verileceğinin bilinemeyeceğini ifade etti.
Davayı Türkiye siyasi tarihinde önemli bir gelişme olarak tanımlayan Gül, önceden kimsenin suçlu ilan edilemeyeceğini, kararı mahkemenin vereceğini söyledi.
Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakere sürecine başladığını hatırlatan Gül, müzakerelere başlanması için en önemli kriterin hukukun üstünlüğü ve demokrasinin işleyişini şart koşan Kopenhag kriteri olduğunu kaydetti.
Türkiye de önemli radikal reformların yapıldığını belirten Gül, Avrupa da bunun sessiz devrim olarak yorumlandığını ifade etti.
Gül, Bir suç işlenmişse bunun cezasını mahkemeler verecek, Türkiye artık dünün Türkiye sinden farklı diye konuştu.
Gül, bir soru üzerine, Türkiye de artık darbelerin gündemde olmadığını da söyledi. Türk toplumunun açık ve şeffaf olduğunu, herkesin istediği görüşleri açıklayabildiğini anlatan Gül, "Herkes hükümeti eleştirebilir, hataları varsa söyleyebilir dedi.
Gül, AB müzakere sürecinin Türkiye için bir değişim süreci olduğunu belirtti ve Önemli reformlar yaptık, daha da yapılacak önemli işler var, bunu AB'yi tatmin etmek için değil kendi halkımız için yaptık. AB olmasa da ülkemizi modernleştirmek için, özgürlükleri genişletmek için bu reformları yapmamız gerekiyor diye konuştu.
Türk halkının yararına olduğu için reformlara devam edilmesi konusunda kararlıyız diyen Gül, Türk halkının büyük çoğunluğunun bu konuda kararlı ve istekli olduğunu vurguladı. Tam üyelik sürecinin zaman alabileceğini ifade eden Gül, bu sürecin makul bir süre sonunda gerçekleşmesini istediklerini söyledi.
Gül, Acelemiz yok, hemen yarın olacak demiyoruz ama biz yükümlülüğümüzü yerine getirirken, AB ülkeleri de kendi sorumluklarını yerine getirsin dedi.
Bu sürecin ne kadar süreceğine ilişkin bir soru üzerine Gül, Ne kadar sürer bilemem ancak Türkiye koşulları yerine getirdiğinde üye olmalı ifadesini kullandı.
Türkiye'nin Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğunu ve büyüme hızının yüzde 7'lere kadar çıktığını, ticaret hacminin 350 milyar dolar olduğunu hatırlatan Gül, Müzakereler tamamlandığında Türkiye, daha farklı bir Türkiye olacak ve AB ülkelerinin de bunu anlayacağına inanıyorum dedi.
ABD'deki seçimlerle ilgili bir soru üzerine Gül, bu konuda cumhurbaşkanı olarak yorum yapamayacağını belirtti ve kararı Amerikan halkının vereceğini söyledi.
Gül, Amerikan halkının kararı ne olursa olsun yeni ABD yönetimi ile dünyanın barışı ve refahı için işbirliğimiz devam edecek diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, yazar Orhan Pamuk'un Frankurt Kitap Fuarının açılışında yaptığı eleştirile ilişkin bir soru üzerine, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk ile doğal olarak gurur duyduklarını belirterek, Bu fuarda ben de bir konuşma yaptım o da bir konuşma yaptı, o bir yazar olarak eleştirmeli, yazarların ve aydınların eleştirilerde bulunması çok doğal. Onlar toplumun daha iyi bir yere gelmesini istiyorlar dedi.
Gül, Türkiye'de artık yazarların yazdıklarından dolayı cezaevine koyulmadığını da söyledi.
TCK'nın 301. maddesinin tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağının sorulması üzerine Gül, bu konudaki kararı meclisin vereceğini bildirdi. Gül, bu tür yasaların başka AB ülkelerinde olduğuna da dikkat çekti.
FRANSA İLE İLİŞKİLER
Türkiye-Fransa ilişkileri ile ilgili, AB'nin kurucularından Fransa'nın önemli bir ülke olduğunu ve AB'nin lokomotifi konumunda bulunduğunu kaydeden Gül, Fransa'nın Türkiye'yi desteklemesinin önemli olduğunu söyledi.
Tarihte General de Gaulle'den bu yana Mitterrand ve Chirac'a kadar bütün Fransız devlet adamlarının Türkiye'nin AB sürecine destek verdiğini ifade eden Gül, Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkzoy den de Türkiye'yi desteklemesini bekledikleri mesajını verdi. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ve Fransa arasındaki işbirliğine büyük önem verdiğini de belirtti.
Gül, Ermeni iddialarıyla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin, ortak komisyon kurulması önerisine halen yanıt alamadığını söyledi.