Ben yetişemedim. Büyüklerimden dinledim. Belgesellerde, dizi filmlerde izledim. Yassıada Davası sırasında insanlar işi gücü bırakır, canlı yayınlanan duruşmaları dinleyebilmek için kulaklarını "lambalı" radyolarına dayayıp, nefes bile almazlarmış. Cumhuriyet tarihinin en önemli davalarından biri dün Silivri'de başladı.
Televizyon kanallarının "konuşlandıkları" mahkeme salonu ile ceza ve tutukevi kampusunun kapısı mahşer yeri gibiydi. Milletvekillerini tanımayan, iddiacıları savunmacı olarak tanıtan muhabirler gördüm. Mahkeme içinde "gerekli fiziki şartların" oluşturulamamasından kaynaklanan kaos, belli ki habercileri de etkilemişti. "İlk gün heyecanı" diyelim ve haberci dostlara bu zorlu haber maratonu sürecinde başarılar dileyelim... Peki davaya konu olan "Ergenekon" kelimesini parçalarına böldüğümüzde karşımıza ne çıkıyor? "Er". davanın askeri bölümünü ifade ediyor sanki. "Gene", bu tür davaların, 50 yılda bir tekrarlandığını ve adeta kaderimiz anlamına geldiğini betimliyor gibi. "Kon"a gelince... İster topallayan adalet sistemine atıfla "gecekondu" çağrışımına yönelin, ister "kontrgerilla" dan dem vurun, dilerseniz olan bitenin üzerine bir kuş kondurun! Şahin ya da güvercin... Yorum sizin!..
Yayın tarihi: 21 Ekim 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/21/gny/haber,DB88BEEDC79A4C039996F81BD7D61E22.html
Tüm hakları saklıdır.