| 20 Ekim 2008, Pazartesi |
İLİŞKİLİ HABERLER
Şoför Zülfikar köfteci oldu!
MUSTAFA KIZIL
19.10.2008
Selena'nın komik karakteri Zülfikar'ı canlandıran genç oyuncu Ümit Erdim, köfteci açtı. Erdim: Esnaf ruhlu bir adamım. Şu anda benim alnımda 'köfteci' yazıyor..
Hayat Bilgisi'nde canlandırdığı Arif karakteriyle tanınan Ümit Erdim 'Selena'da oynadığı Zülfikar rolüyle izleyenleri kahkahaya boğmaya devam ediyor. Oyunculuğun dışında Bağdat Caddesi'nde bir köfteci açan Erdim, 'Artık ben köfteci- oyuncuyum' diyor
* Röportajımıza sizi tanıyarak başlayalım...
1985 İzmit doğumluyum. 13 yaşındayken İzmit Şehir Tiyatrosu'nda, bizim yaş grubumuz için açılan kursta annemin ve Türkçe öğretmenimin destekleriyle tiyatroya bulaştım. O günden beri çıkamadım. Barış Falay, Tardu Flordun, Serhat Tutumluer benim hocalarımdı.
* Hem dizilerde oynayıp hem okula devam ettiniz değil mi?
Evet, 2003 yılında konservatuvar sınavına girdim ve kazandım. 'Hayat Bilgisi' dizisi de devam ediyordu. Paşhan Yılmazel ile beraber eve çıktık. Dizi ile konservatuvar arasında gidip gelirken işler biraz karıştı. Okul beni, ben de okulu sevmedim. Saygıdeğer hocalarımızla anlaşamadık! Benim tembelliğim, onların da bana yüklenmesi sonucu okulu beşinci yılımda bırakmak zorunda kaldım. Ardından 'Selena' geldi.
ZÜLFİKAR BİR HALK TİPİ
* Selena'nın ilk sezonunda rolünüz çok azdı. Bu kadar geri planda bir rolü niye kabul ettiniz?
O anlamda ben de çok eleştiri aldım. İnsanların bakış açısında 'Biz bu adamı Arif olarak çok sevdik. Niye böyle oldu' diye baktılar. Fakat sonrasında dizinin komik öğelerinden biri olarak öne çıkmaya başladı. Eğlenceli bir hal alınca komik, delikanlı halk tipi bir karakter ortaya çıktı. Karakter çok da güzel bir yere geldi.
* Hayat Bilgisi'nde genç bir kitle tarafından seviliyordunuz. 'Selena'yla birlikte hayranlarınızın yaşı küçüldü sanırım.
Evet, yaş biraz küçüldü. 5-14 yaş grubu oldu şimdi. Daha önce de 7-21 yaş grubu tanıyordu. Ama sokakta hala Arif'im.
* Peki bu rolün üstünüze yapışması sizi korkutmadı mı?
Yapışsın ne olur ki? Sokakta insanların bana Arif demesi mi zoruma gider? Ben inanmıyorum o işe. Bunu diyen oyuncular bence hava atıyor. Madem yapıştı, oynamasaydın o zaman. Kimse seni zorla oynatmadı ki. Havan kime yani? Ne kadar güzel bir şey yapmışız ki, 2 yıl önce bitmesine rağmen hala insanlar beni Arif diye hatırlıyor. Bu benim ne kadar doğru bir şey yaptığımı gösterir. Bundan güzel bir şey olabilir mi?
* Peki Arif'e mi benziyorsunuz yoksa Zülfikar'a mı?
Arif ve Zülfikar'ın karması gibiyim aslında. Gaza geldiğim zamanlar oluyor. Bir taraftan da dediğim dedik, kuralcı, tavrını koyan bir tarafım var, Zülfikar gibi. Oynadığım karakterleri de kendimi de seviyorum.
ESNAF RUHLUYUM
* Oyunculuğun dışında bir köfteci açtınız. Ticarete atılmak nereden aklınıza geldi?
Ev arkadaşım Sertaç'ın İzmit'te bir alışveriş merkezinde Sultanahmet Köftecisi vardı. Dükkana gire çıka iş bana çekici gelmeye başladı. Zaten bir arayış içindeydim. Esnaf ruhluyum. Küçüklüğümden beri yaz aylarında hep bir yerlerde çalıştım. Köfteci olacağım diye 2004 yılından bu yana Sertaç Ağabey'in başını yedim, durdum. Sonrasında o markanın genel müdürü oldu. Arkasından Moskova'da iki dükkan açtı. Tabi ben boş durur muyum? Her hafta sonu Moskova'ya dükkana gidip ızgaradan, kasaya dükkanın her köşesinde çalıştım. Git-get, stajı tamamladım. Sonra Bodrum'da bir dükkan açalım dedik. Ama güzel bir yer bulamadık ve sonrasında Bağdat Caddesi'nde bu dükkanı bulduk. Artık setten kalan zamanımın tamamında köfteci dükkanda çalışıyorum.
* Röportajımıza sizi tanıyarak başlayalım...
1985 İzmit doğumluyum. 13 yaşındayken İzmit Şehir Tiyatrosu'nda, bizim yaş grubumuz için açılan kursta annemin ve Türkçe öğretmenimin destekleriyle tiyatroya bulaştım. O günden beri çıkamadım. Barış Falay, Tardu Flordun, Serhat Tutumluer benim hocalarımdı.
* Hem dizilerde oynayıp hem okula devam ettiniz değil mi?
Evet, 2003 yılında konservatuvar sınavına girdim ve kazandım. 'Hayat Bilgisi' dizisi de devam ediyordu. Paşhan Yılmazel ile beraber eve çıktık. Dizi ile konservatuvar arasında gidip gelirken işler biraz karıştı. Okul beni, ben de okulu sevmedim. Saygıdeğer hocalarımızla anlaşamadık! Benim tembelliğim, onların da bana yüklenmesi sonucu okulu beşinci yılımda bırakmak zorunda kaldım. Ardından 'Selena' geldi.
ZÜLFİKAR BİR HALK TİPİ
* Selena'nın ilk sezonunda rolünüz çok azdı. Bu kadar geri planda bir rolü niye kabul ettiniz?
O anlamda ben de çok eleştiri aldım. İnsanların bakış açısında 'Biz bu adamı Arif olarak çok sevdik. Niye böyle oldu' diye baktılar. Fakat sonrasında dizinin komik öğelerinden biri olarak öne çıkmaya başladı. Eğlenceli bir hal alınca komik, delikanlı halk tipi bir karakter ortaya çıktı. Karakter çok da güzel bir yere geldi.
* Hayat Bilgisi'nde genç bir kitle tarafından seviliyordunuz. 'Selena'yla birlikte hayranlarınızın yaşı küçüldü sanırım.
Evet, yaş biraz küçüldü. 5-14 yaş grubu oldu şimdi. Daha önce de 7-21 yaş grubu tanıyordu. Ama sokakta hala Arif'im.
* Peki bu rolün üstünüze yapışması sizi korkutmadı mı?
Yapışsın ne olur ki? Sokakta insanların bana Arif demesi mi zoruma gider? Ben inanmıyorum o işe. Bunu diyen oyuncular bence hava atıyor. Madem yapıştı, oynamasaydın o zaman. Kimse seni zorla oynatmadı ki. Havan kime yani? Ne kadar güzel bir şey yapmışız ki, 2 yıl önce bitmesine rağmen hala insanlar beni Arif diye hatırlıyor. Bu benim ne kadar doğru bir şey yaptığımı gösterir. Bundan güzel bir şey olabilir mi?
* Peki Arif'e mi benziyorsunuz yoksa Zülfikar'a mı?
Arif ve Zülfikar'ın karması gibiyim aslında. Gaza geldiğim zamanlar oluyor. Bir taraftan da dediğim dedik, kuralcı, tavrını koyan bir tarafım var, Zülfikar gibi. Oynadığım karakterleri de kendimi de seviyorum.
ESNAF RUHLUYUM
* Oyunculuğun dışında bir köfteci açtınız. Ticarete atılmak nereden aklınıza geldi?
Ev arkadaşım Sertaç'ın İzmit'te bir alışveriş merkezinde Sultanahmet Köftecisi vardı. Dükkana gire çıka iş bana çekici gelmeye başladı. Zaten bir arayış içindeydim. Esnaf ruhluyum. Küçüklüğümden beri yaz aylarında hep bir yerlerde çalıştım. Köfteci olacağım diye 2004 yılından bu yana Sertaç Ağabey'in başını yedim, durdum. Sonrasında o markanın genel müdürü oldu. Arkasından Moskova'da iki dükkan açtı. Tabi ben boş durur muyum? Her hafta sonu Moskova'ya dükkana gidip ızgaradan, kasaya dükkanın her köşesinde çalıştım. Git-get, stajı tamamladım. Sonra Bodrum'da bir dükkan açalım dedik. Ama güzel bir yer bulamadık ve sonrasında Bağdat Caddesi'nde bu dükkanı bulduk. Artık setten kalan zamanımın tamamında köfteci dükkanda çalışıyorum.
Haberin fotoğrafları
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 20 Ekim 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/20/gny/haber,A0D422724B294821A74165AC2F46B741.html
Tüm hakları saklıdır.
Magazin Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Künye | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2008 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|