kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ekim 2008, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Çocuğunuz televizyon bağımlısı olmasın

Giriş Saati : 18.10.2008 16:25
Güncelleme : 18.10.2008 22:17
Yeni Haber
Psikolog Özden Bademci Dandul anne babalara çocuklarının bilgisayar ve televizyon karşısında geçirdikleri zamanı dengeleyebilmeleri için sınır koymaları uyarısında bulunarak, "Bilgisayar ve televizyona günde 1-2 saatten fazla zaman ayrılmamalıdır" dedi.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Bağdat Caddesi Polikliniği'nden Klinik Psikolog Özden Bademci Dandul, televizyonunun aşırı izlenmesinin çocuklarda obeziteden gelişim geriliğine kadar çeşitli olumsuz etkiler yarattığını belirtti.

Çocukların 2 yaşından önce televizyon izlemelerinin onlara hiçbir katkısı olmayacağını ifade eden Dandul, "Televizyon bir iletişim aracıdır. Çocuğun bir taraftan hayal gücünü beslerken bir taraftan da onu gitmediği yerlere götürüp ona görmediklerini gösterir, bilgilendirir. Ancak televizyonun aşırı izlenmesi çocuklarda obeziteden, sosyal gelişim geriliğine kadar pek çok olumsuz sonuçlar doğurur.

0-2 yaş bebeklik dönemidir. Bu dönem bebeğin en çok iletişime, insan ilişkisine ihtiyacı olduğu dönemdir. Bu döneminde televizyon karşısında bırakılan bebeklerde gelişim gerilikleri görülmektedir. Ayrıca televizyondaki her program da çocuk için uygun olmadığından çocuğun kontrolsüz bir şekilde televizyon izlemesi onun yanlış şeyler öğrenip, korkular geliştirmesine yada şiddete yönelmesine neden olabilir" dedi.

Anne babaların çocuklarının bilgisayar ve televizyon kullanımını dengelemesi gerektiğini söyleyen Dandul, "Ebeveynlerin çocukların bilgisayar ve televizyon kullanımlarını dengeleyebilmeleri için sınırlar koymaları ve bu sınırları hayata geçirmeleri gerekir. Bu sınırların başında çocuğa belirli bir süre televizyon izlemesi için izin verilmesi ve o süre dolduğunda çocuğun tüm protestolarına rağmen televizyonun kapatılması gelir.

Evde televizyon izleme zamanlarının da belirlenmesi gerekir. Ailenin bir arada olduğu yemek saatlerinde televizyonun açılmamasında yarar vardır. Anne babaların, çocuğun ne kadar süre televizyon izleyeceğine ve ne izleyeceğine karar verdikten sonra çocuğun izledikleri hakkında bilgi sahibi olması gerekir.

Anne babaların çocuklarının ne izlediklerini bilmeleri, çocukları ile hem iletişim kurumalarına hem de var olan iletişimlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Zaman zaman çocuğun izlediği programları beraber izlemek ve üzerine konuşmak, çocuğun sosyalleşmesine, iletişim becerilerini geliştirmesine yardım eder. Böylece televizyon çocuğun karşısında yalnızlaştığı, yabancılaştığı bir aktivite olmaktan çıkar.

Bilgisayar ve televizyona günde 1-2 saatten daha fazla vakit ayrılmamalıdır. Çocuk daha çok yalnız olduğunda bu türden aktivitelere yönelir. Televizyonun ödül ya da şantaj olarak kullanılmaması, ebeveynin meşgul olduğu zamanlarda televizyonun bir kurtarıcıya da dönüşmemesi gerekir. Çünkü böyle bir durum belirli bir program geliştirmenizi de engeller.

Çocukların sağlıklı alışkanlıklar geliştirmelerinde anne babaların ne söylediklerinden çok ne yaptıkları, çocuklarına nasıl örnek oldukları daha etkilidir. Bu nedenle de anne babaların çocuklarına kazandırmak istedikleri alışkanlıkları önce kendi yaşamlarında uygulayabilmeleri gerekir" diye konuştu.

Televizyon ve bilgisayar başında vakit geçirmek yerine çocukların akranları ile birlikte oyunlar oymaya teşvik edilmesi gerektiğini söyleyen Dandul, çocukların, arkadaşları ile beraber olması onlarla oyunlar kurması kendilerinin üzerinde anlaştığı kurallar çerçevesinde zaman geçirmeleri onların hem deşarj olmalarını hem de iyi zaman geçirmelerini sağlayacağını belirtti.

Sokak oyunları da çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağladığını vurgulayan Dandul "Bu oyunlar için de çocuklar belirli kurallara göre hareket etmek ve grup içinde hem kendi duruşlarını belirlemek hem de arkadaşlarına göre davranış geliştirmek durumunda kalırlar. Bu da onların sosyal becerilerini geliştirir" şeklinde konuştu.

(İHA)