- Temponuzu yavaşlattınız mı yoksa zamanla yarışıyor musunuz hâlâ? - Nietzsche 'Öyle bir hayat yaşadım ki erken ölümleri gördüm, zaman ne değerliymiş meğer hep acele etmem ondan, anladım,' diyor. Bunu düşünüyorum son günlerde, çünkü annem hiç durmadan bana 'Sen çok acele ediyorsunuz,' derdi. Zaman az. Şimdi daha çok acele ediyorum. Şimdi de ablam söylüyor, 'Yahu yaslan arkana, doğru dürüst yesene,' diyor. Acele ediyorum, çok kısa zamanım var. Nâzım Hikmet de söylüyor aynı şeyi, 'Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yiyemeden doyasıya, göçüp gidersin bu her dalı yemiş dolu dünyadan,' diyor.
- Kızınızın ağır hastalığı sizi nasıl etkiledi? - Kızım, bebeğim benim. 56 yaşında bir bebeği nasıl düşünürsünüz bilmiyorum, ama bir annenin her zaman bebeğidir çocukları... Kızımın hastalığı döneminde maalesef istediğim kadar birlikte olamadım, önceden planlanmış turneler vardı. Ama ameliyatlarında onun hep yanındaydım, başucundaydım. Kötü bir dönem yaşadık üç yıl, ama şimdi daha iyi... Bazen gayreti zayıflıyor, zayıflamasa her şey daha çabuk düzelecek. Çok büyük bir travma yaşadı. Ama yalnız o yaşamadı, hepimiz yaşadık, yaşıyoruz. Türkiye'nin de hali insanı rahatlatmıyor. Bazı sabahlar 'Yine uyandık bu sabah yahu,' diyorum.
Yayın tarihi: 18 Ekim 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/18/ct/haber,1AB113C3645B478E999CD289051F6419.html Tüm hakları saklıdır.