kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Ekim 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Ekran başındaki analara acıyın...

Cuma akşamı gözüm Samanyolu TV'deki "Ölümsüz Kahramanlar"a ilişti... PKK militanları bir dağda askerlerimize pusu kuruyor. Çapraz ateşe aldıkları iki askerimizi yaralıyorlar. Askerlerimiz çaresizce yardım isterken, bir yandan da sürüne sürüne uzaklaşmaya çalışıyorlar. Kadın eşkıya yaklaşıyor. Önceden yaraladığı kan revan içindeki askerimiz, onun gözlerine bakarak, "Bu dağlarda gebereceksin" diyor. Acımasız terörist, bu söze karşılık bir metreden gözünü kırpmadan bir kez daha ateş edip, askerimizi ikinci kez vuruyor. Diğeri, kan kusarak arkadaşının üzerine kapanıyor, "Ne olur bırakma beni" diye yalvarıyor... Ardından takviye birlikler yetişiyor. Onbaşı İlyas Acar, GATA'da 14 gün süren yoğun bakım sürecinin ardından şehit oluyor. Bir sonraki çekim planı, anne-babasının acı haberi alıp, yıkıldıkları anları betimliyor... Anne konuşuyor: "Bana telefon etmişti. kötü rüyalar görmüş. 'Şehit olacağım, babama söyle hakkını helâl etsin' dedi. GATA'ya yattığı gün bahçedeki nar ağacı büzüşmeye başladı. Öldüğü gün baktım ki, nar ağacımız kurumuş..." İzlerken, "Allahım..." dedim, "Ya şimdi bunları, oğulları, eşleri, yavukluları sınır karakollarında PKK ile boğuşan aileler izliyorsa?..." O anda koca bir kerpeten gelip, yüreğimi kıskaca aldı. Bütün bir geceyi yatakta bir sağa, bir sola dönerek uykusuz geçirdim. Sabah, kâbus gibi bir güne uyanınca, sıkıntımın nedenini de anladım. Benim yüreğimin cendereye girdiği o saatlerde meğer Aktütün Karakolu'nda can pazarı yaşanıyormuş... Aslan gibi Mehmetçik'lerimiz göğüs göğüse çarpışıp, şehit düşüyormuş gerçekten... Ne yazık ki bu acı sahneleri, olayın vahametini anlatmak için bir kez de ben tekrarlamak zorunda kaldım. Ama şimdi Samanyolu TV yöneticilerinden çok samimi bir ricam var. Gerçek şehit hikayelerinin senaryolaştırılarak, "vahşetin tüm acımasız detaylarıyla" ekrana taşındığı "Ölümsüz Kahramanlar" ı lütfen yayınlamayın... Bırakın da şehitlerimizi, kanlı değil, nur yüzleriyle yüreklerimize gömelim... Ne olur dağlanan ciğerlerimize bir kor da siz basmayın. Yürekleri, göğüs kafeslerinde korkuyla kanat çırpan anaları düşünün... Ne olur...