- Kadınları tanıdığınızı düşünüyor musunuz artık? - M.A.E: Yok, asla düşünmüyorum. Kadınları çözemediğiniz sürece daha güzel zaten. Benim için en güzel tarafı, Tuğba'nın kişiliğinin çok güçlü olması. Bunu söylerken, diğerleri güçsüzdü demiyorum ama, ayakları yere sağlam basan, karakterli... Bunlar aşkta, ilişkide önemli. Her zaman değişiktir Tuğba.
- Sizi şaşırtan yönleri ne? - M.A.E: Küçük bir kaçamağım bile olsa, taviz vermez!
- Ne yapar? Bırakır gider mi? - M.A.E: Tabii, hemen. - T.E: Beni aldatırsa Mehmet Ali'yi bırakırım. - M.A.E: Evlenmeden önceki süreçte denedim, nasıl bir tepki verecek diye. Öncekiler Tuğba'ya göre daha hoşgörülüydüler. - T.E: Böyle bir hoşgörüden ötürü erkekleri arsız yapan kadınlar! Kadınlar bu kadar esnek olmasa, erkekler biraz daha kendilerine çekidüzen verirler. Sevdiğim erkek böyle bir yola başvurursa, onu sevdiğim için terk ederim. Demek ki kadınlar sevmiyor ki, terk etmiyorlar. - M.A.E: Ekonomik açıdan kadın güçsüzse tahammül ediyor ya da sosyal açıdan belki o statüyü kaybetmek istemiyor.
-Mehmet Ali Erbil'in eşi olmanın zorlukları neler? - T.E: Türkiye'de tatile gidemiyoruz mesela. Nefes aldırmıyor insanlar. - M.A.E: Seviliyor olmak güzel. Etrafımda hakiki, çok farklı bir sevgi var. Bunu hastalığımda daha iyi yaşadım. Sabahın 7.00'sinde havalimanında, beni hiç tanımayan biri arkamdan enseme vurup "N'aber Mehmet Ali?" diyebiliyor. Sevgisinden yaptığını biliyorum ama...
Yayın tarihi: 4 Ekim 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/04/ct/haber,1711F0537CE240C8B55548DBCE2193C9.html Tüm hakları saklıdır.