Tarkan, Türk müziğinin dünya pazarında yer almasında öncü durumda.
Sezen'in hakkı Sezen'e
Şehrazat'la Gülben Ergen arasındaki anla.mazlık Türkiye'de telif hakları meselesini bir kez daha gündeme getirdi. Meslek kuruluşlarına sorduk; sorun yasalarda değil uygulamada. Sonuç; telif haklarında 'ergen'lik çağını yaşıyoruz.....
Söz yazarı Şehrazat'la icracı Gülben Ergen arasında, Ergen'in Şehrazat'ın eserlerini konserlerinde okumasından sonra çıkan anlaşmazlık, Türkiye'de telif hakları meselesini bir kez daha gündeme getirdi. Daha önce aynı vaka, Kayahan'la Nilüfer arasında yaşanmış ve mesele hukuki olarak Kayahan'ın lehine sonuçlanmıştı. Telif hakları konusunda Sezen Aksu ve Tarkan arasında da anlaşmazlık yaşanmıştı.
2004 yılında yasal düzenlemeyle kontrol altına alınmaya çalışılan telif pazarı, bir dizi meslek kuruluşunun oluşmasıyla beraber sanatçılar için de yeni ve önemli bir gelir kapısı oldu. Çünkü artık ister bir albüm, ister televizyon veya radyo, isterse bir lokanta olsun, müzik yayını için meslek birliklerinden izin alınması ve hak sahiplerine telif ücretlerinin ödenmesi gerekiyor.
Konserler için de benzer izinlerin alınması ve meslek birliklerine hak edenlerin payının ödenmesi zorunlu.
Müzik çevreleri, konserlerden ödenecek telif ücretleri konusunda, şarkıları en çok icra edilen Sezen Aksu'nun kararının beklendiği iddiasında. Bu önemli bir gelir kaynağı, meslek birliği yöneticileri bu gün yaklaşık 40 milyon doları toplanabilen telif pastasının Türkiye için aslında 500 milyon dolar olduğunu söylüyor.
KEYFİ UYGULAMALAR HÂLÂ SÜRÜYOR
MÜYAP Başkanı Bülent Forta, Gülben Ergen'le Şehrazat arasındaki meselenin telif haklarıyla ilgili olmakla birlikte sonuçta iki tüccarın arasındaki anlaşmanın ifadesi olduğunu belirtiyor.
Diğer meslek kuruluşları da iki sanatçı arasındaki anlaşmazlığa ilişkin asıl meselenin, telif pazarındaki uygulamalarda düğümlendiğini söylüyor. Sonuçta Gülben Ergen'le Şehrazat arasındaki anlaşmazlık telif hakları sorunun uygulama anlamında henüz rayına oturmadığının göstergesi.
Bunun en açık örneği de İngiltere gibi, uygulamanın çok iyi yapıldığı bir ülkede 200 bin noktadan telif toplanırken, Türkiye'de bu rakamın binleri bulması.
Konuştuğumuz meslek kuruluşları ve bağımsız edisyon firmaları telif hakları konusunda Türkiye'de yasalar anlamında sorun olmadığını, meselenin uygulamada aksadığını belirtiyor. 181 ülkeyi kapsayan CISAC'nin (Uluslararası Telif Birlikleri Konfederasyonu. Bilgi: www.cisac.org) üyesi olan Türkiye'deki meslek kuruluşları çatı anlaşmalarla telif pazarını daha etkili kullanmaya çalışırken, üstelik hükümetlerin tam desteğini de almışken, sorunun uygulamada düğümlenmesi pazarda keyfi uygulamaların da hâlâ sürdüğünü gösteriyor. Sonuçta 5846 no'lu Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'yla 2004 yılında modern haline kavuşturulan telif hakları konusunda yasal olarak modern dünyanın içindeyiz ama hayat hiç de o modern yasalara uygun ilerlemiyor.
Yayın tarihi: 4 Ekim 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/10/04/ct/haber,F0432FDAE3C946C4B7096805BA0DFF63.html
Tüm hakları saklıdır.