kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Ekim 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Albümün içinde Bush'a öfke var!

02.10.2008
İLİŞKİLİ HABERLER
Albümün içinde Bush'a öfke var!
* Son albümünüzün daha önceki albümleriniz 'Reveal' ve 'Around the World'den daha sert bir üslubu var. Daha politik, daha karanlık, biraz daha iddialı... Amerika'daki ve dünya siyasetindeki gerginlikler müziğinizi etkiledi mi?
Dünyadaki kötü gidişattan bizim de etkilendiğimiz bir gerçek. Aslında grup olarak çok heyecanlıydık, ortaya çıkan işten çok memnunduk. Beraber çok da güzel vakit geçiriyorduk. Albüm üzerinde çalışırken istediklerimizi başardığımızı fark edince de oldukça keyifli bir moda girdik. Ama tabii ki bu albümün içinde bir öfke var. Tamamı Bush hükümetine yöneltilmiş bir öfke... Özelimizden gelen bir öfke hali değil.

* Hâlâ koyu birer demokratsınız yani...
Evet, öyleyiz. Politik tanımlamalar umurumda değil aslında ama hataların çoğunu Cumhuriyetçi hükümetin yaptığını göz önüne alırsak; evet, demokrat olmayı tercih ederim. Bush hükümetinin gücünü kötüye kullandığı su götürmez bir gerçek. Biz politik konulara duyarlı bir grup olduğumuz için politika bir şekilde şarkılarımızda da kendine yer buluyor. Tarihte de zaten gücün manipüle edilmesine sesini yükselten kesim genellikle müzisyenler olmuştur.

ŞARKININ GÜCÜ İNKAR EDİLMEZ
* Öncesinde bir 10 yıllık geçmişiniz olmasına rağmen asıl patlamanız 'Losing My Religion'la oldu...
R.E.M.'in dünya çapında tanınmasının 'Losing My Religion' sayesinde olduğu kesin. Dolayısıyla tek bir şarkının gücünü inkar edemeyeceğim. Ondan önce Amerika'da yine çok tanınıyorduk. Avrupa'da da fena değildik. Fakat 'Losing My Religion'ı Paraguay'da, İsrail'de, Singapur'da, yani aklınıza gelebilecek hemen her yerde çaldılar. Böylece daha önce bizden haberi olmayan bir sürü insan bizi duymuş oldu.

* Senelerce kan kaybetmeden bir arada kalan grup sayısı çok az. Oysa siz Bill Berry'le bile arkadaşça ayrıldınız ve pek çok fırsatta bir araya geldiniz. İşin sırrı ne?
Ne olursa olsun yaptığınız şeye inanmaya devam etmelisiniz. Biz bu grubun hayatta yaptığımız en önemli şey olduğunu düşündük hep. Bu yüzden ona hep çok bağlı olduk ve ayakta kalması için elimizden geleni yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Eğer müzik yapmaktan daha önemli işleriniz olduğunu düşünüyorsanız ya da grubunuza yeteri kadar önem vermiyorsanız, bu yolda kayıplara uğramanız kaçınılmaz olur.