Bu karşılaşma için herkes diyecektir ki, "Ne yapsın Kayserispor. Aydın, Ragıp, Koray, Fatih, Cangele, Puroviç yok"
Ama Paris Saint Germain'de de Giuly yoktu. Camara, Chantome ve Sakho da forma giymedi. Takımın en tecrübeli oyuncusu Makelele son 29 dakika oynarken, golcü futbolcu Hoarau da yedek kulübesindeydi.
Geçen sezon "Gökhan Ünal kendisi gibi oynasaydı, Sivasspor'un yerinde biz olurduk" gibi muhteşem (!) bir açıklama yapan teknik direktör Tolunay Kafkas bu takımı hak etmediğini gösterdi.
Bu kadar eksiğiniz olabilir. Ama ileride Aghahowa'yı "Otobüs bekler" gibi tek başına bırakmak, Mehmet Topuz'a da forvet-forvet arkası bir görev vermek nasıl bir mantığa dayandırılabilir.
Mehmet Topuz karşılaşma boyunca hiçbir şey yapmadı.
Belli ki, Mehmet'in kafasında Kayserispor bitmiş. Şut atmadan yere düşmek onun adeti olmuş. Bu futbolcuyu da Gökhan Ünal gibi göndermek sarıkırmızılı ekip için en iyi seçenek olacaktır.
Karşılaşmada gözümüze çarpan 21 yaşındaki Abdullah bana göre Türk futbolunda konuşulacak bir isim olacak. 20 yaşındaki Umut da sol kanatta oldukça başarılıydı.
Bu isimleri keyifle izliyorduk ki, Tolunay Kafkas, 71. dakikada iki ismi de oyundan aldı.
Herhalde iyi oynadıkları için! ARTIK BAŞARI ZAMANI Bu maçtan aklımızda kalacak bu iki genç futbolcu dışında taraftar da muhteşemdi.
Ama seyirciniz stadı doldurursa, çok yetenekli genç oyuncularınız da varsa, üstelik karşı takım da beş oyuncusunu oynatmazsa ve eski günlerinden uzaklaşmış, geçen sezon da kümede kılpayı kalmışsa ilk maçı kazanmanız gerekir.
Ama kazanacağına inanan bir teknik direktörünüz varsa. Kayserispor, iyi kadrosu, artık takımına sahip çıkan taraftarı ve genç ekibiyle artık başarıyı hak ediyor.
En önemlisi ise gerçek bir teknik direktörü.
Yayın tarihi: 19 Eylül 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/19//haber,C6E678DE56E642D7A2E4D3C5E77F9426.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.