Giriş Saati : 19.09.2008 14:03 Güncelleme : 19.09.2008 23:35
TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın, anayasa değişikliği için Meclis'te gurubu bulunan partilere yaptığı uzlaşma komisyonu önerisine CHP'den red yanıtı geldi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konunun daha başında "uzlaşı"dan uzak hareket edildiğini ileri sürdü ve iktidar partisinin uzlaşı konusunda samimi olmadığını öne sürdü. DTP hakkında süren kapatma davası ve AKP davasında çıkacak gerekçeli karara dikkat çeken Baykal, böyle bir ortamda Anayasa değişikliği yapmanın doğru olmadığına işaret etti.
Baykal CNN Türk'te yayınlanan Ankara Kulisi programında Fikret Bila ve Murat Yetkin'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Deniz Feneri yolsuzluğunun Türkiye ayağının aydınlatılması konusunda umutlu olmadığını ifade eden Baykal, "Bütün mekanizmaları harekete geçirmek için kamuoyu baskısını seferber etmeliyiz. Gönülsüz bir şekilde "Bir müracaat olmuş, bakacak Ankara savcılığı' diye olay geçiştirilmeye çalışılıyor. Ciddi bir yetkiyle, talimatla evet ortaya çıksın diyen bir babayiğit yok. Olamaz zaten çünkü kendi kendisine. Bu bir AKP prodüksiyonu. Hiçbir tereddüt yok. AKP'nin iktidarda bulunduğu bir ortamda bu yapılacak" dedi.
İPE UN SERİYORLAR
Başbakan Erdoğan'ın Kanal 7 haberlerine kızdığını ifade eden Baykal, "Kanal 7 haberlerinin Türkiye'de yayınlanmasına kızan bir Başbakanın işbaşında bulunduğu bir ortamda, Kanal 7'nin ciddiyetle sorgulanması gerekir Almanya'daki gibi.
Suçluların yakalanması, hesap sorulması imkanı var mıdır? Önce Başbakan kafasını değiştirecek. Cemil Çiçek konuşma yapıyor. "Savcılar harekete geçer' diyor. Bunların hepsi ipe un serme, kaytarma yaklaşımı. Ortada irade yok" diye konuştu.
ETİK OLARAK İSTİFA ETMELİ
Deniz Feneri e.V yolsuzluğuna adı karışan RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunun Baykal, konunun "etik" yönüne vurgu yaptı. Baykal, "Türkiye'de nasıl olabilir ki, Almanya'daki mahkemenin "asıl ele başı' diye hükme geçirdiği bir kişi, Türkiye'de RTÜK gibi saygın, dokunulmaz, tarafsız, güvenilir bir kurumunu başında bulunur?" diye sordu.
Son dönemde Türkiye'de medya üzerinde tartışma olduğunu hatırlatan Baykal, bu tartışmaların odağında da RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın bulunduğunu hatırlattı. Baykal, şunları söyledi:
"Zahid Bey nasıl olacak da Başbakanın bile sergileyemediği tarafsızlığı sergileyecek? Bu noktadan sonra nasıl RTÜK Başkanı olabilir? Maalesef gelinen noktada bırakıyorum ben hukuki bağdaşmazlık iddialarını, sadece etik ve ahlaki nedenlerle, RTÜK'e ve kendi devletine saygının gereği olarak sayın Akman istifa etmelidir. Kesin ayrılması lazım. Ona karşı bir haksızlık ve saygısızlık yapmak istemiyorum ama yaşanan olaylar ortada. Böyle bir noktaya geldikten sonra artık orada olunamaz. Bunun gereğini yerine getirmek lazım."
TOPTAN'IN ÖNERİSİ
Baykal'a, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın Anayasa değişikliği için siyasi partilerin temsilcilerinin yer aldığı uzlaşma komisyonu önerisi de hatırlatıldı. Baykal, iktidarın "uzlaşı" konusunda samimi olmadığına işaret etti. Meclis Başkanı Toptan'ın, uzlaşma girişimi yaparken bile uzlaşma zemini aramaya ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Baykal, "Bizim hiçbir bilgimiz yok. Bir emrivaki gibi. Günün birinde mektup aldık. Bu konuda bir zemin yoklanır, bir temas sağlanır. Böyle bir şey olmadı" dedi. Baykal "Bize iki temsilci gönderin, şunları yapacağız diye. Neleri yapacaklarını ve nasıl yapacaklarına karar vermişler. Gönderin diyorlar. Ne yapacağız? Anayasa değiştireceğiz. Anayasa Mahkemesi çok yakın bir geçmişte, AKP hakkında Anayasa'nın en temel ilkesi olan laikliğe, AKP'nin karşı olduğunu 11 üyesinin 10'nun kararıyla hükme bağlamıştır" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nde DTP ile ilgili süren kapatma davası ve AKP kararının gerekçeli kararın henüz çıkmadığını hatırlatan Baykal, "Biz böyle bir ekip olarak Anayasa değişikliği konuşacağız. AKP'nin hazırladığı Anayasa ortada. Bu maalesef gerekli uzlaşma göz önünde bulundurularak, temaslar yapılarak oluşturulmuş bir yöntem gibi gözükmüyor. Biz bu düşüncelerimizi sayın Meclis Başkanına aktarırız, yansıtırız. Bizim konumumuzla ilgili farklı bekleyiş içinde kimsenin olması için bir neden yok" diye konuştu.