kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Eylül 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak
 
24 Saat
24 Saat

Hayali adaya değil gerçeğine gidin...

Figen YANIK
31.07.2008
Mamma Mia filmini izledikten sonra eğer siz de "O cennet gibi adaya mutlaka gitmeliyim," diye düşünenlerdenseniz, aklınızda olsun o görüntüler Ege'nin Skopelos ve Skiathos Adaları'na ait... Zaten filmde adı geçen 'Kalokairi' diye bir ada da yok. Kalokairi, Yunanca 'yaz' demek, o kadar. Film gibi o da hayal ürünü... Ama siz de pek çok ada tutkunu gibi sinemadan çıkar çıkmaz heyecanlanıp "Aman hemen internete girip haritaya bakayım, neredeyse şu ada atlayıp gideyim," derseniz, boşuna ararsınız. Filmde hiç tanımadığı babasını merak edip, annesinin hayatına giren üç erkeği adadaki düğününe davet eden 20 yaşındaki Sophie'nin (Amanda Seyfried) sözüne kanıp, "Burası Kalokairi Adası'ymış,'' diye düşünüyorsunuz. Ve film boyunca da Ege'nin bir ucundaki bu cennet adayı hayal edip duruyorsunuz. Hayal edilmeyecek gibi de değil ki... Teknelerle birkaç saatlik yolculuktan sonra varılan adaya yaklaşırken pırıl pırıl suları görünce kendinizi üstünüzdekileri bile çıkarmadan denize atlarken hayal edebilirsiniz... Gece yarısı, iskelede yıldızların altında yattığınızı, tepedeki pansiyona giderken geçtiğiniz ormanda kuşları dinlediğinizi, sabahın ilk ışıklarında beyaz badanalı, mavi pencereli, kırmızı sardunyalı pansiyondaki odanızdan başınızı uzatıp, denizin kokusunu içinize çektiğinizi... Bütün bu hayalleri gerçekleştirmeniz de imkânsız değil, yeter ki doğru adaya gidin. Üstelik film ekibinin nasıl da keyifle çalıştığını düşünmeden edemiyor insan... Zaten 60'larındaki Meryl Streep'in 20'lik gençlere taş çıkartırcasına oradan oraya koşturması boşuna olmamalı. Ege'nin mavisi ve oksijeni onu da çarpmış ki film boyunca hayatında hiç olmadığı kadar enerjik... Gençliğinde bütün Yunanistan'ı gezen yönetmen Phyllida Lloyd, çekimleri geçen yıl ağustos-eylül ayında gerçekleşen filmin büyük bir bölümünü Ege Denizi'ndeki Sporades adalar grubuna bağlı Skopelos ve Skiathos'ta, bir bölümünü de Yunanistan'ın Pelios bölgesinde çekmiş. Bakir koyları, plajları, bol ağaçlık alanları olan her iki ada da Yunanistan'ın turistik adaları listesinde 'izole' adalar bölümünde yer alıyor. Skopelos'ta daha önce de birçok film çekilmiş. Ada, aynen filmdeki gibi küçük villa otellerle dolu. Bu villaların çoğu da adanın en tepe noktalarında ve deniz manzaralı... Şarabın adası olarak da bilinen Skopelos, taş evleri, dar sokakları, beyaz boyalı evleriyle fotoğraflarından da anlaşılacağı gibi ideal bir tatil yeri... Üstelik internetteki önerilere bakılırsa çok da ekonomik... Tabii önce Atina'ya uçup, oradan da bir feribota atlamak gerekiyor.
Haberin fotoğrafları