Sinefiller için...
HAZIRLAYAN: KAYA GENÇ
17.09.2008
* İşte Özgür Dünya...'da içinde yaşadığımız 'özgür dünya'da yolunu bulmaya çalışan, ahlak, etik gibi konuları çok da kafaya takmayan bir kadın müteşebbis var. Angie'nin Londra'da kaçak göçmen işçileri inşaatlara pazarlayarak servet yapmasını izlerken ilk başta 'gerçekten de özgür bir dünya bu!' diye de düşünebilirsiniz.
* Ken Loach, Çehov ekolünden gelen bir sanatçı: Oturup ahkâm kesmeyi hiç sevmez, hikâyesini anlattığı kişinin bilincine odaklanır, ona sadık kalır ve bu sadakatiyle kalbimizi kazandıktan sonra da adaletsiz olduğunu bildiği dünyayı, bize o karakterin gözüyle gösterir. İşte Özgür Dünya...'da bu gerçekçi anlatım yine sizi mahvedecek: Girişimci kadınla özdeşleşecek ve özgür dünya dediklerinin bir yalandan ibaret olduğunu onunla deneyimleyeceksiniz.
* Film hakkında Variety'den Alissa Simon şöyle diyor: "Ken Loach ve Paul Laverty'nin işbirliğinin bu son örneği, arka planında göçmen işçilerin emeğinin sömürülmesini anlatıyor. Londra'da geçen bu kuvvetli ve tempolu öykü bir mağdurun değil, zalimliğe özenen bir tipin bakış açısısından anlatılmış, pek çok insanın göz ardı etmeyi tercih ettiği bir dizi bağlantıya ışık tutuyor film. Ön planda bir insanlık dramı var; ikilinin önceki çalışmalarının bazılarında olduğundan daha doğal biçimde çeşitli meseleler konuya yedirilmiş."
* Filmle ilgili EyeWeekly.com'daki yazı şu çok doğru tespitle başlıyor: "Filmlerinde Ken Loach'ın siyasi görüşlerini okumak pek de zor değildir, ancak karakterleri hakkında ne düşündüğünü açıkça anlamayız."
Yayın tarihi: 19 Eylül 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/19/cm/haber,94EBF208D04B488F9C6C91D92CDF131C.html
Tüm hakları saklıdır.