Pazartesi akşamı Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ile beraber Sunay Akın'ın Mahya Işıkları programına konuk olmak üzere Feriye'deydik. Sunay'ı görür görmez, "O çocuğun ismini aldın mı?" diye sordum. Şaşırıp, "Hangi çocuğun?" diye sordu. "Şu Haydarpaşa Garı'ndaki gitarist çocuğun" dedim. "Hayır" dedi. Üzüldüm... Efendim, geçen hafta Mahya Işıkları, Haydarpaşa Garı'ndan canlı yayındaydı. Sunay Akın o her zamanki müthiş benzetmelerinden biriyle yayını açtı. "Burası Haydarpaşa Garı. Ama sadece bir tren garı değil,
Türkiye'nin GARdırobu!.." Sunay Akın elinde mikrofon, yolcularla sohbet ediyordu. Yanında çocuğuyla peronda yürüyen adamın yanına yaklaşıp, "Nereye gidiyorsunuz?" dedi. Adam "Dün Diyarbakır'dan geldik, bugün dönüyoruz" diye yanıtladı. Sunay o sırada adamın yanında bulunan çocuğun elindeki gitarı fark etti. "Bu ne?" diye sordu. "Gitar" dedi çocuk, "Babamla buraya gitar almaya geldik..." Evet, bir baba-oğul, Diyarbakır'dan İstanbul'a yüzlerce kilometrelik yolu bir günlüğüne sadece gitar almak için kat etmişlerdi. Sunay şaşkındı... Sunay'a "O çocuğun adını aldın mı?" diye sormamın nedenine gelince: Onca yolu sırf gitar almak için kat etmeyi göze alabilecek ve bunun için babasını ikna edebilecek kadar müziğe tutkuyla bağlı 10 yaşındaki çocuk, büyük ihtimalle geleceğin en önemli gitar virtüözlerinden biri olacak. İstedim ki Sunay bu müthiş anı kayıt altına alsın ve yıllar sonra o virtüözün uluslararası başarılarıyla övünsün, "Onunla ilk röportajı ben yapmıştım" diyerek, koltukları kabarsın. Sunay, Haydarpaşa Garı için "Burası
Türkiye'nin GARdırobudur" demekle ne kadar haklıymış değil mi? Otur Haydarpaşa Garı'nın merdivenlerine ve defileyi seyret: "Ne insanlar gördüm üzerlerinde elbise yoktu. Ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu" diyerek... Böyle GARdırop başka nerede var ki?
Bugünkü Tüm Yazıları
Gardırop içinde insan defilesi
Yayın tarihi: 17 Eylül 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/17/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.