kapat
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
Okur Temsilcisi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
16 Eylül 2008, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Yabancı yatırımcı Türkiye'den ümitsiz

Giriş Saati : 16.09.2008 14:31
Güncelleme : 16.09.2008 21:28
Yeni Haber
Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) Barometre Araştırmasına katılanların yüzde 62'si siyasi istikrarın, yüzde 49'u Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımlar için ekonomik ortamın daha kötüye gideceği görüşünü taşıyor.

YASED Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Uysal'ın da katıldığı ve YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper tarafından açıklanan araştırma sonuçlarına göre, uluslararası yatırımcıların yüzde 66'ı gelecek aylarda Türkiye'de ekonomik büyümenin yavaşlayacağını, yüzde 28'i sabit kalacağını, yüzde 67'si enflasyonun artacağını, sadece yüzde 6'sı düşeceğini ifade etti.

Ankete katılanların yüzde 57'si faiz oranlarının artacağını, yüzde 18'i döviz kurunun enflasyondan hızlı yükseleceğini düşünürken, yüzde 71'i cari açığın daha da artacağı tahmininde bulundu.

Türkiye'deki yatırım ortamının geliştirilmesinin önündeki temel engelleri temsil eden konulardaki değerlendirmeleri sorulan YASED üyeleri arasında geçmiş 6 ayda yüzde 72 olan ekonomik istikrarın daha kötüye gittiğini düşünenlerin oranı, önümüzdeki 6 ay için yüzde 55 oldu.

YÜZDE 63'Ü FİNANSAL ORTAMIN KÖTÜYE GİDECEĞİ GÖRÜŞÜNDE

Araştırmaya göre, önümüzdeki 6 aylık dönemde finansal ortamın daha kötüye gideceğini düşünenlerin oranı yüzde 63 iken, geçmiş dönemde yüzde 82 olan siyasi istikrarın daha kötü olacağı görüşünü taşıyanların oranı önümüzdeki 6 ay içinde yüzde 62 olarak gerçekleşti. Siyasi istikrar konusunun bu yıl ilk kez yer aldığı anket çalışmasında, soruların büyük çoğunluğunun, AK Parti hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararından sonra doldurulduğu belirtildi.

Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımlar için yüzde 49 oranındaki yatırımcı, ekonomik ortamın daha kötüye gideceği tahmininde bulunurken, yüzde 78'lik oran AB ile IMF gibi ekonomik ve politik çıpaların Türkiye için vazgeçilmez olduğunu düşünüyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımları en çok etkileyecek olumsuz gelişmeler sırasıyla mortgage-subprime krizi sonucu global bir durgunluk, yerel politik bunalım, bölgedeki gerginliğin daha da artması, AB müzakerelerinde yaşanacak tıkanıklıklar, uluslararası piyasalardaki yeni bir ekonomik dalgalanma, yerel ekonomik kriz ile enerji ve gıda fiyatlarındaki artış olarak sıralandı.

SİYASİ İSTİKRARSIZLIK İLK ENGEL OLARAK GÖRÜLÜYOR

Türkiye'de uluslararası doğrudan yatırımların önündeki engellerde yüzde 71 ile siyasi istikrarsızlık birinci sırada yer alırken, bunu yüzde 57 ile kayıt dışı ekonomi ve yüzde 53 ile yasal çerçeve izledi.

Araştırmaya katılanlar arasında, hükümetin önümüzdeki dönemde öncelik vermesi gereken konular sıralamasında ise yüzde 73 ile yapısal reformlar, yüzde 47 ile cari işlemler dengesi ve yüzde 39 ile AB müzakere süreci, ilk üçü paylaştı.

Ekonomik göstergelere ilişkin tahminleri de sorulan YASED üyesi uluslararası yatırımcıların çoğunluğu Türkiye'de GSMH artışının ortalama yüzde 4,3 civarında, faiz oranlarının yıl sonu itibariyle yüzde 20,2, tüketici fiyat endeksinin yüzde 11,5, üretici fiyat endeksinin yüzde 13,2, YTL/dolar döviz kurunun yüzde 1,32, YTL/avro döviz kurunun yüzde 1,97 olacağı öngörüsünde bulundu.

Ankete katılanların yüzde 46'sı yabancı personel için çalışma izni alındığında sorun yaşadığını ifade ederken, bu konuda en sık karşılaşılan sorunlar işlem süreleri, işlem sayısı ve izinlerin süreleri oldu.

Uluslararası yatırımcıların yüzde 58'i mevcut mevzuat çerçevesinde İstanbul'un küresel bir finans merkezi olmaya aday olmayacağı görüşünü taşırken, yüzde 36'sı kentin buna aday olabileceğini düşünüyor.

"KISA DÖNEME İLİŞKİN ENDİŞE TAŞIYORLAR"


Araştırma sonuçlarının açıklanmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan YASED Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Uysal, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye uzun dönemli baktığını vurgulayarak, söz konusu yatırımcıların uzun ve orta dönem için beklentisinin aslında olumlu olduğunu, ancak kısa döneme ilişkin bazı endişeler taşıdıklarını söyledi.

ABD finans piyasalarında dün yaşanan olayın (Lehman Brother's) pek de beklenmedik bir olay olmadığına dikkati çeken Uysal, "Ortaya çıkan şey bilinmemekle birlikte aslında sürpriz değil. Biz geçen sene kriz ortaya çıktığında Türkiye'yi kısa dönemde etkilemeyeceğini, 2008 etkilenmesinin ise Avrupa ile birlikte olabileceğini söylemiştik. Bu nedenle krizi yaşamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Uysal, krizlerin sonucunda dünyada paranın daha dikkatli şekilde bir yerlere gideceğini belirtti. Tahir Uysal, ankete katılan uluslararası yatırımcıların "Ben Türkiye'nin geleceğine güveniyorum ve yatırım yapmaya devam ediyorum, ancak kısa dönem için endişelerim var " mesajı verdiğini ifade etti.

"IMF KONUSUNDA BOŞ YERE ZAMAN KAYBEDİLİYOR"

Yatırımcıların hükümetin kaygılara ve beklentilerine bir an önce cevap vermesini beklediklerinin altını çizen Uysal, özellikle uluslararası finansal krizin etkilerini azaltacak şekilde daha aktif ekonomik politikalar izlenmesini istediklerini kaydetti.
Uysal, "Diğer önemli bir konu da IMF ile ilgili... IMF konusunda bence boş yere zaman kaybediliyor. Programın bir şekilde imzalanmasında ve açıklanmasında yarar var" dedi.

AB konusunda da hükümetin çok daha kararlılıkla hareket etmesi gerektiğini belirten Uysal, bu alanda yatırımcıların, hükümetin kararlılığını sürdürmesini beklediklerini aktardı.

Yıl sonu itibariyle Türkiye'ye gelmesi beklenen doğrudan yabancı yatırım miktarındaki 15 milyar dolar öngörülerini koruduklarına değinen Uysal, şöyle devam etti:
"İlk 7 aylık rakam 9,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sene sonu için aslında fena olmayan bu rakam, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 35'lik bir düşüşe karşılık geliyor. Bu düşüşü sadece Türkiye'ye bağlamamak lazım. Dünya konjonktürü de çok önemli. Yüzde 35'lik düşüşü bu anlamda normal görüyorum. Bizim kaygılarımız 2009'a yönelik... Türkiye'ye yönelik kısa dönem içinde yatırımcı yatırıma devam ediyor, Türkiye'ye yeni girenlere baktığımızda çok fazla projenin değerlendirilip hayata geçirilmediğini görüyoruz. Bir gecikme söz konusu. Bunları 2009 yılı anlamında söylemek lazım. Bu nedenle eğer uluslararası konjonktür böyle devam ederse 2009'da yabancı yatırım miktarının 15 milyar doların altında kalacağını, 12-15 milyar dolar penceresinde olacağını düşünüyoruz. Bu da özelleştirmeler sağlıklı bir şekilde yapılabildiği takdirde gerçekleşecektir."

"ÖZELLEŞTİRMELERE HIZ VERİLMELİ"

Tahir Uysal, özellikle enerji konusunda bu yıl yapılanların beklentilerin gerisinde kaldığına işaret ederek, "Talep var ama arz konusundaki projelerin hayata geçirilmesinde yavaşlık söz konusu. Arz talebin gerisinde. Bu konuda denge çok önemli. Dolayısıyla özelleştirmelere hız verilmeli" diye konuştu.

Cari açığa ilişkin de Uysal, bunu etkileyen en önemli kalemlerden biri olan petrol fiyatlarının 100 dolar civarında seyretmesi durumunda cari açığı yükselten önemli baskı unsurlarından birinin etkisinin azalmış olacağını söyledi.

Yabancı personel çalıştırılması konusunda da Uysal, özellikle mühendis çalıştırmak isteyenlerin süre konusunda sorun yaşadıklarına, bunun da Mimar ve Mühendis Odaları Birliğinden izin alınması şartından kaynaklandığına dikkati çekti.
YASED Genel Sekreteri Mustafa Alper de, 250 civarında üyesi bulunan derneğin Türkiye'deki yabancı yatırımların büyüklük anlamında yüzde 80'ini temsil ettiğini düşündüklerini aktardı.

Alper, üyelerin Türkiye'deki siyasi istikrar değerlendirmesi yaparken ekonomide yapılanlara da baktıklarını, dolayısıyla son 6 ayda bu konuda çok fazla gelişme kaydedildiğini düşünmediklerini ifade etti.

AA