Muzaffer Kuşhan'ın zayıflamak isteyenlere
"motivasyon" vermek maksadıyla
"Çok iğrenç görünüyorsunuz; manda gibisiniz, amma da tıkınıyorsunuz" dediği gazetelerde yer aldı. Yazılanların doğru olmadığına inanmak isterim. Zaten, böyle bir motivasyon olur mu? Aksine, gayret sarf edeni teşvik etmek için alkışlamak, başarılı olduğunu söylemek gerekir. Meselâ benim spor hocam Ercüment Bey, motive etmek için şöyle konuşuyor:
"Bravo çocuklar, yakında olimpiyatlara katılacaksınız. Sizinle gurur duyuyorum. Ne kadar formdasınız vs..." Unutmayalım:
Marifet, iltifata tabidir. Küçük çocukları yetiştirirken de, yanlışlarını öne çıkartmak yerine, doğru yaptıkları zaman onları alkışlamak lazım. Bizim eğitim sistemimiz maalesef tam tersine bir eğilim gösteriyor. Şimdiki bilinçli anneler, çocuklarına küçük yaştan itibaren farklı bir yöntem uyguluyor. Diyelim ki çocuk, bir şey talep edildiğinde, ağladı, kendisini yerden yere attı. Ona,
"Ne kadar aksisin. Ne kadar inatçısın" demeyeceksiniz. Buna mukabil, söz dinlediği bir gün, hemen onu alkışlayıp, doğru bir hareket yaptığını anlatacaksınız; her zaman böyle davranması gerektiğini söyleyeceksiniz.
Lafı gene Kuşhan'a getirelim. Zayıflamak isteyen bir insana
"Manda gibisin, iğrençsin" dediniz mi, o kişi iyice umutsuzluğa kapılabilir. Psikolojisi altüst olur. Ama
Türkiye'de küçükten itibaren bireylere saygı gösterilmeyen bir sistemden geldiğimiz için, azarlamak, itip kakmak, aşağılamak zaman zaman doğru bir yöntem gibi benimsenebiliyor. Tabii bu gibi hakaretleri, sessizce kabullenenlere de şaşmamak mümkün değil. Galiba eziklik ruhumuza işlemiş.
Yayın tarihi: 13 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/13//haber,2E24E8FD0894496692981AB6500C513D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.