- Babanıza benzeyen yönleriniz var mı? - Babam gibi güçlüyüm. Bundan ötürü kendimi babama benzetiyorum. Bana "Git orada oku, lisan öğrenirsin, yabancı kültürler hakkında bilgin olur," dedi. İnsanlar ne kadar küçük yaştan itibaren bağımsız yetişirlerse kendilerine güvenleri o derece artıyor.
- Metin ne durumdaydı o zaman? - Hiçbir iyileşme hali yoktu. 26 yaşında Türkiye'ye dönünce doktorumu çağırdım. Metin'le ilgilenmesi için. Metin için bir alet yapıldı. Günlük hayatta oturabilsin diye...
- Hep yatıyor muydu 19 yaşına kadar? - Gene egzersiz yapıyordu ama bu kadar sık değildi. Annamye el ele Metin'in hayatını ele aldık. Metin'e daha da iyi terapi yapılmasını sağladık birlikte. Eğer Metin'e bu terapiler yapılmasaydı daha gergin olacaktı, bakımı daha zor olacaktı. Terapi alması, insan içine çıkması için önemliydi.
- Önceden çıkmıyor muydu insan önüne? - Annem de babam da geniş insanlardı. Hiçbir zaman böyle çocukları olduğu için üzülmediler, saklamadılar. Benim de buna katkım olduysa ne mutlu ama onların da çok katkıları oldu. Ben tabii ki kapı açtım fizyoterapi yapması için ama bunu devam ettirebilmek önemliydi. Annem bunu yaptı.
Yayın tarihi: 13 Eylül 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/13/ct/haber,24F5EA7BB00B426A8FDEABF91E2C794D.html Tüm hakları saklıdır.