Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim'in erotik bulduğu ve taciz ettiği bıyığın sırrı ne? Bıyığın sahibi Osman Tanburacı neler hissediyor? Önümüzdeki maçlarda puan ya da puanları kim alacak?..
Memleketin siyasi gündemi gümbür gümbür, yer yerinden oynuyor, gelin görün ki, biz yine Fatih Terim'i konuşuyoruz. Vaka dediğiniz böyle bir şeydir işte. Adam Titanic'te olsa, gemi batarken herkes şef garsona çatal fırlatan ve, "Tutmayın lan beni, perçemiyle fantezi yapacağım ben bu garsonun!" diye bağıran Fatih Terim'i ayırmaya uğraşacak, vatandaş filikayımilikayı unutup toptan heder olacak... Haksızlık yaptığım kanaatinde olan ve gelişmeleri kaçıran okurlarımıza, Terim'le spor yazarı Osman Tanburacı arasında geçen ve Yalçın Doğan'ın Milliyet'teki köşe yazısında yayınladığı telefon görüşmesini aynen aktarıyorum: Fatih Terim: "Yahu Osman, biraz önce Sky TV'de konuşmuşsun, bana söylediler. Ben ne demişim? Gündem değiştiriyormuşum, öyle demişsin. Ulan bu ne biçim konuşma?" Tanburacı bu üslup karşısında şaşırıyor, nezaket içinde: "Hocam, beni hep böyle zamanlarda arıyorsun, bir kere de, nasılsın, diye arasana." Terim'de fren tutmuyor: "Ulan ben senin bıyığını s..." Tanburacı yerinden fırlıyor, "Sen ne biçim konuşuyorsun?" derken, sinirden zangır zangır titriyor. Milli Takım Teknik Direktörü kendini kaybediyor: "Ulan ben senin, ananı, avradını s..." Evet, Osman Tanburacı'nın bıyıkları bombeli, yuvarlak hatlara sahip ama o bıyık stilini erotik olarak tanımlamak da ziyadesiyle zorlama olacaktır. Sonra, arkadaşım, bu devlet sana maaş bağlayıp, pardon aylık servet bağlayıp Milli Takım'a teknik direktör yaptı diye, senin elin bıyığını taciz etmeye, hatta ayıptır söylemesi bıyıkla cinsel münasebet kurma talebinde bulunmaya hakkın olduğunu nereden çıkarıyorsun? Bu bir 'delikanlılık' gösterisi olarak telakki edilse bile, biz sizi pistlerde görmek isteriz Sayın Terim. İsviçre maçı rezaletini unutan unutmuştur da, biz unutmadık. O maçtaki bütün rezaleti yılların efendi futbolcusu, 'Şifo' namıyla bilinen Mehmet Özdilek'in üzerine yükleyip hadiseden tereyağındaki bıyık kılı misali sıyrılan Fatih Terim, küfürlü delikanlılık gösterilerini daha münasip şahıslara bıraksa gerektir... Hayır, bir de öyle standart bir kurnazlık var ki ortada, bakılıyor, ortada yumuşak bir atmosfer var, Ermenistan'a gidilecek, kimi adımlar atılacak, "Biz futbolcuyuz..." diye başlayan sportmen basın toplantısı nutukları atılıyor. Sanki karşımızda oturan, futbol maçlarını bile savaş meydanına çevirmeyi becerebilen Fatih Terim değildir de, Rahibe Teressa'nın amcaoğlu San Sebastian'dır. Biraz daha üzerine gitseniz, gözlerini kırpıştırarak, "Amca sizi çok sevdim ben, size baba diyebilir miyim?" diye acıklı acıklı konuşacak ve biz de milletçe gözlerimiz yaşararak ona sımsıkı sarılacağız; hatta yetmeyecek, Ermeni milleti de onu bağrına basacak... Lakin, aradan bir hafta geçmeden, çıkılıyor Belçika karşısına, kendi evinde, yan kulübedeki Belçika Teknik Direktörü'nün üzerine yürünüyor. Hayır, adamda bıyık da yok, artık neresindeki kıllarla, tüylerle haşır neşir olundu, onu da dudak okuma uzmanlarına bırakmak durumundayız... Yahu, Sayın Terim, bi sakin olsana Allah'ını seversen! Önünde sonunda, oynanan toptur. Daimi surette kavga çıkarmanın, elin adamlarının üzerine yürümenin, telefon açıp pomatlarla besledikleri kıymetli bıyıklarını taciz etmenin falan ne alemi var? Bak, bir kuşak topçuyu agresif ettin, pedagojik sorunlu yaptın, gençler sahaya çıktıklarında kulaklarından alev fırlıyor, psikolojileri bozuluyor, yazık değil mi? Hayır, mevzu o değil, birileri de kalkıp Fatih Terim'in altın bilekliğine bilezik muamelesi yapacak, oradan bir laf sokuşturacak diye ödüm patlıyor. Ondan sonra ayır kavgayı ayırabilirsen!.. Futboldan da soğuttular beni arkadaş!..
Yayın tarihi: 13 Eylül 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/13/ct/haber,1B97547EA90B43AD8F1F157116EA6B53.html
Tüm hakları saklıdır.