Ankara'daki bir konutun, Berlin'dekine göre dört buçuk kat enerji harcadığını, ülkemizdeki sanayi ürünlerinin gelişmiş ülkelere göre aynı oranda enerji harcanarak üretildiğini biliyor muydunuz? Biz öğrendik, hem de Diyarbakır'da. Geçtiğimiz haziran ayında açılan Diyarbakır Güneş Evi'nde öyle şeyler gördük ki, oturup halimize ağlayalım mı, yoksa geç de olsa ülkenin bir yerlerinde doğayı bozmadan yaşamanın mümkün olduğunu gösterenlere alkış mı tutalım, bilemedik. Küresel ısınma nedeniyle mevsimlerin, bitkilerin, hayvanların, hatta insanların dengesinin bozulduğu çağımızda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Güneş Evi Eğitim ve Uygulama Parkı, Türkiye'de bir ilk. Bütün elektrikli ve elektronik eşyaların güneş enerjisiyle çalıştığı evde, yemekler bile bu yöntemle pişiriliyor. Güneş Evi, Diyarbakır'ın en uygun ve göz önündeki noktasında, kültür, sanat ve eğitim merkezi olarak planlanan Sümerpark içinde yer alıyor. Küçük bir ev kurgusuna sahip olan Güneş Evi aynı zamanda bir araştırma merkezi. Evin salonu eğitim toplantıları ve bazı özel hizmetler için daima halka açık tutuluyor. Yörenin enlemine eşit olarak 40 derece eğimli olan güney çatısında 30 adet 80 watt'lık güneş paneli ve iki adet güneş kolektörü yer alıyor. Güneşli saatlerde üretilen elektriğin, elektrolizör vasıtası ile hidrojene çevrilmesi ve sıkıştırılarak depolanması öngörülmüş. Geceleri, gündüz depolanan hidrojen, yakıt pilleri ile tekrar elektriğe ya da hidrojen yakan kombi vasıtası ile ısıya dönüştürülebiliyor. Güneş, toprak ve mimarinin enerji mimarlığı ilkelerine uygun bir şekilde tasarlandığı ev, Avrupa Birliği'nin fon desteği ve 72 kuruluşun sponsorluğuyla yaratılmış. Yapıların nefes alma doğallığı ve ölçüsünde enerji kullanmasını öngören evin tasarımı Yüksek Mimar Çelik Erengezgin'e ait. Güneş enerjisinin doğru yönlenme, doğru tasarım, doğru detay ve doğru malzeme ile bedava harcanabildiğini gösteren güneş evi, bir evin yapımında harcanan para ne kadar ise neredeyse o bütçeyle yapılmış. Güneş Evi'nde temel yapı ahşap. En süratli inşa biçimi olan ahşapla, depremde yıkılma riski de sıfırlanmış durumda. Yılda 2 bin saat güneş alan bölgelerin güneş enerjisinden yararlanmak için uygun olduğunu gösteren araştırmalar, yılda 2 bin 600 saat güneş alan Türkiye'nin de enerji cenneti olduğunu kanıtlıyor. Aynı araştırmalara göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi yılda 3 bin 20 saat, Diyarbakır ise bütün Türkiye'de en fazla güneş alan kent olarak 3 bin 300 saat güneş alıyor.
Yayın tarihi: 13 Eylül 2008, Cumartesi Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/13/ct/haber,1584BF9790F4467FB2038109CC674C39.html Tüm hakları saklıdır.