Alt yapıdan bir oyuncuyu 18 kişilik kadrosunda bulundurmadığı için 32 kazandığı Trabzonspor maçında hükmen yenik sayılması gereken Beşiktaş, itiraz süresi geçildiği için hükmen mağlubiyetten kurtuldu.
Geçen sezonun 9. haftasında yaşanan bu olay medyaya haklı şekilde 'skandal' olarak yansıdı. Beşiktaş'ın hükmen mağlup olmasına neden olacak hatalı esame listesi TFF'nin bilgisayar sistemine düşüyor ve bu bölümün görevlileri olaydan haberdar oluyor.
ÇELİŞKİLİ BİR TABLO Dolayısıyla, bu skandalın saklandığı iddialarını ortaya atanlar, bilgisayar bölümünden sorumlu genel sekreter vekili Özcan Şepik ve Haluk Ulusoy döneminin genel sekreteri; şimdinin başkanvekili Lütfi Arıboğan'ı olayı
'örtbas' etmekle sorumlu tutmuşlardı. Federasyon da bu bilginin Lütfi Arıboğan'ın işgal ettiği genel sekreterlik makamına gelmediğini açıklamıştı. Yeni Futbol Federasyonu, önceki gün bu skandalın sorumlusu olarak gördüğü Haluk Ulusoy yönetimi için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Özcan Şepik'i de görevden uzaklaştırdığını açıkladı. Bu iki karar TFF'nin olayın üstüne şeffaflıkla gitmeye kararlı olduğunu gösterse de çelişkili bir tablonun ortaya çıktığı da ortada.
Bu tabloya birlikte bakalım:
1-
Bilgisayar sorumlusu genel sekreter vekili Özcan Şepik, Trabzon-Beşiktaş maçındaki hatalı esame listesini görmüş ve bunu üstlerine söylememişse olayı ört bas eden ismin Şepik olduğu kesinlikle belli olurdu. Bu durumda Şepik'in soruşturma sonuçlanana kadar açığa alınması doğru.
2-
Şepik, Beşiktaş'ın hükmen mağlup olmasına yol açacak bilgiyi Arıboğan'ı atlayıp direkt Haluk Ulusoy'a ilettiyse ve Ulusoy da olayı örtbas ettiyse burada Şepik görevini yapmış sayılmaz mı? Eğer durum böyleyse Şepik, hiyerarşik bir hata yapmıştır ama konuyu en üst makama taşımıştır.
3-
Ulusoy yönetimi hakkında suç duyurusu yapıyorsanız bu işi Ulusoy yönetiminin örtbas ettiğine inanıyorsunuz demektir. O zaman
Özcan Şepik'in bilgiyi Ulusoy'a verdiğine de inanıyorsunuz. Bu durumda Şepik'in görevden el çektirilmesi ile Ulusoy hakkındaki suç duyurusu bir çelişki oluşturmuyor mu?
4- Dedikodu bitmiyor ki! Şimdi futbol kamuoyunda konuşulan şu:
"Soruşturma sırasında Özcan Şepik konuyu Lütfi Arıboğan'a ilettiğini söyledi." TFF yönetimi bu soruşturma metnini kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor mu?
SORULAR SİLİNMELİ Olay hakkında bütün soru işaretleri kafalardan silinmeli. Sonuçta tertemiz bir isimle futbol dünyasına giren ve başkanvekilliğine kadar yükselen Lütfi Arıboğan'ın, gerekirse TFF'den bağımsız olarak bu konuda ne biliyorsa çok açık anlatması ve kamuoyuyla paylaşması gerekiyor. Bunun, hem kendi ismi hem de yeni TFF için gerekli olduğunu düşünüyorum. Lütfi Arıboğan, belki o olayı gerçekten atlamış ve genel sekreterlik görevi sırasında önemli bir kusur işlemiştir. Böyle bir şey varsa anlatır; kamuoyu da
"Hatasız kul olmaz" diyebilir ve konu kapanır. Ama
"Arıboğan kendini korumak için hedefi başka noktalara koyuyor" şaiyası, en çok sayın başkanvekiline zarar verir.
Bugünkü Tüm Yazıları
Arıboğan kendisi için açıklama yapmalı
Yayın tarihi: 5 Eylül 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/09/05//haber,C92046E2960C4C14BA44CCCC715A8792.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.