İstanbul.. Dünya Kültür Merkezi.. Pöh!..

ZUBİN Mehta Aya İrini'deydi.. Kim Zubin.. Yaşayan en büyük şef .. Klasik müzikten zerre anlamasanız bile onu izlemek, yaşamda bir kerelik olay.. "Once in a lifte time" dedikleri..
Adam İstanbul'da..
Kimsenin haberi yok..
Adam Londra'da, Berlin'de, Viyana'da, Roma, Paris'te, Prag, Bükreş, Peşte'de olsa, resminin afişinin olmadığı duvar kalmazdı.. İnsanlar gelmeseler, görmeseler, dinlemeseler bile gurur duyarlardı "Zubin benim kentime gelmiş" diye..
Bizde kimsenin haberi yok..
Sanki CIA ajanı.. Gizlice geliyor sanki..
Aya İrini'ye bakıyorum.. Protokol sırasında tanıdık tek kişi yok.. 2010 Dünya Kültür Merkezi İstanbul'un anahtarını elinde tutan adam Kadir Topbaş yok.. İstanbul Valisi yok..
Zubin Aya İrini'de değil de, zurnanın son deliği bir bakan, Kasımpaşa iftar çadırında olsa, nasıl sülalelerini toplar giderlerdi oysa..
Etrafa bakıyorum.. Güneri var, Civaoğlu.. Güher-Seher Pekineller var, Korcan Karar var gelmesi gerekenler sınıfından. Başka da kimse yok..
Yuh olsun!.. Yazıklar olsun!..
Bu İstanbul mu dünya kültür merkezi olacak?..
Aya İrini'nin önü tıklım tıklım oysa.. Bilet bulamayanlar yığılmış kapıya son umutla, iade olur mu diye..
Halkım meraklı.. Haberi olsun, imkânı olsun..
Zubin'in kim olduğunun farkında tek kişi çıksa, bu öyle ilan edilirdi ki, Ali Sami Yen dolardı.. Kale direklerinin yerine sahne kurulur, çimde ön sıralar binden başlayıp, yeni açık on liraya kadar biletlerle..
İlle de Aya İrini.. Tamam..
O zaman da, mesela TRT (Güldürmeyin beni) bunca ilgi yaratan konseri canlı verirdi, Aya İrini'ye gelemeyenler Zubin'i ekranda, hem de sadece sırtını değil, o çok etkili kullandığı gözlerini ve bakışlarını da izlerlerdi.
Canlı ya?.. Fazıl Say'ı Lüzern'den canlı izlemedik mi, HaberTurk'de.. Bir İsviçre televizyonu canlı veriyordu da ondan..
TRT'de, koskoca TRT'de Zubin Mehta konserinin dünya çapında bir kültür olayı olduğunu, canlı verilmesi gerektiğini düşünen tek Allah'ın kulu yok, ne yazık.. TRT 2 ne güne duruyor?.. Hikmet Şimşek (Nur içinde yatsın) yıllarca bu ülkede milyonlara Viyana konserlerini, canlı, banttan izletmedi mi?.
Radetski marşı ile el çırpmayı bilmeyen Türk kaldı mı?.
Hani nerde o TRT peki?.
Sonra İstanbul Dünya Kültür Merkezi..
Kimi kandırıyoruz!..

Konser harikaydı.. Hitler'in taptığı besteci olarak ünlendiğinden Yahudiler tarafından nerdeyse dışlanan Wagner'i Tel Aviv'de ilk defa seslendirmek için insanın Zubin Mehta olması gerekirdi. Mehta, Aya İrini konserine de Wagner'le başladı. Tannhauser ve Tristan ve İsolde çaldırdı, Floransa Maggio Musicale orkestrasına.. İkinci bölümde Beethoven'in ölümsüz senfonilerinden Eroica'yla öldük öldük dirildik.. Nietzsche'ye "Beethoven'in müziği, müzik hakkında müziktir" dedirten, bestecinin kendisinin "En favorim" diye seçtiği Eroica'yla.. (O zaman daha Dokuzuncuyu yazmamıştı yalnız..) Müthiş bir müzik gecesi yaşadık.
Ne yazık ki, bir avuçtuk!..